3 Şubat 2009 Salı

Yılan Hikayesi

"In 16 years this has been the most difficult transfer ever."

Arsenal yöneticisinin transfer ile ilgili yorumu. Transfer süresi bitti ama transfer bitmeyince uzatmalarda geldi gol resmen. Arshavin ekstra transfer süresinde Arsenal'in topçusu oldu. Ruslar son dakikaya kadar direnince 15 milyon poundu kaptı. Arshavin 23 numarayı giyecek Emirates Stadı'nda.

2 Şubat 2009 Pazartesi

Bu İşler Nasıl İşler


Sezon başında başkanları Levy'nin satmaya yanaşmamasına rağmen çocukluk takımım Liverpool diyerek, türlü ısrarlar sonucu hayallerinin takımına gelen Robbie Keane transferin son gününde Tottenham'a geri döndü. Tottenham taraftarı nasıl bir tepki verecek merak ediyorum ama gitmek için herşeyi yapıp geri dönen adama hoşgeldin de denmez sanki. Tottenham ayrıca eski oyuncuları Chimbonda'yı da geri almış. Defoe, Chimbonda ve Keane'i alarak ne varsa eskilerde var demiş oldular bi yerde. Wigan'dan aldıkları Palacios da cabası.

Chelsea Inter'den Quaresma'yı kiralamış sezon sonuna kadar. Milli takım hocası Scolari ile bişeyler yapabilir mi diyorum ama bu adamın sorunu o değil. Barcelona'ya da ilk geldiğinde beklenenin çok altında kalmıştı ama o zamanlar genç falan diye çok da üstünde durulmadı. Porto'daki harika sezonların ardından Inter'e gitti ama yine hüsran. Bu adam büyük takımlarda yapamıyor bana kalırsa. Beklentilerin altında eziliyor. Ha Porto büyük takım değil mi ama Barcelona'yla da bir değil şimdi.

Transfer sezonunun en hareketli takımı da City bildiğiniz gibi. Aldılar verdiler. Bridge geldi, De Jong geldi, en son kaleci Shay Given geldi, Kaka gelemedi. Sanki biri daha vardı gelen ama unuttum heralde. Sezon başında büyük paralarla gelen Jo'yu Everton'a kiralık vermişler. Çok acayip bi klüp oldu Araplarla birlikte. Muhtemelen kendileri de bilmiyorlardı kimlerin gelip gittiğini.

Newcastle'dan ayrılmak isteyen N'Zogbia Wigan'a gitmiş. Uzun zamandır Arsenal'e gitmesi beklenen Arshavin iyne gidemedi. Transfer yaza kaldı diyolar da geçen yazdan beri aynı hikaye. Zenit çok para istiyor tamam da Arsenal de çok cimri gibi. O iş olmaz artık. Bakalım transfer sezonunun ardından premier ligde neler olacak. İşi ilginci Manchester United'ın hiç transfer yapmadan dönemi kapaması.

1 Şubat 2009 Pazar

Hacettepe Kümeye

Bugünkü futbol keyfimizin içine sıçan adamdır Erdoğran Arıca. Zaten oldum olası da hiç sevmemişimdir bu adamı ama bugün resmen zirveye yerleşti bu konuda. Belki yine mükemmel bi futbol izlemeyecektik yine bir karambol maçı olacaktı ama en azından keyif alırdık az da olsa, sinirlerimiz de zıplamazdı.

Erdoğan Arıca hesap kitap işinde pek iyi değil heralde. Aldığı 1'er puanlarla kümede kalabileceğini sanıyor zira kendisi. Maç bittiğindeki sevinişini Fatih Terim Hırvatistan maçında yapmamıştır. Çok sinirliyim ve laflar hazırladım sana Erdoğan Arıca, ama tutuyorum kendimi zor da olsa.

İkinci yarı boyunca en ufak itişmede yerden kalkmayan oyuncularına da sana da İsmail YK'dan malum şarkıyı gönderiyorum. Resmen yata yata maçı bitirdiniz.

Hakeme de bir çift lafım var da neyse artık. Hayatımda izlediğim en rezalet maçtı kısacası. Ne doğru düzgün bir oyun, ne bir tempo ne de birşey. Bunda katkıları olan sevgili oyuncularımız Kirita, Mustafa Keçeli'ye de en kısa sürede güle güle demek ister bu gönül ayrıca. Kayseri ve Antep'in olası puan kaybetme ihtimalinde mis gibi fırsatı teptik. Zaten Bynum da sakatlandı dün gece, bu yazı da bok gibi oldu.