30 Kasım 2008 Pazar

Derby of Manchester #2

Manchester Derbisinde United City'i Rooney'nin tek golü ile geçti. Ronaldo önce yaptığı faul ve daha sonra da topa elle müdahele ettiği için gördüğü sarı kartlarla oyundan atıldı. Aslında faul yaptığı pozisyonda kartı gördükten sonra hakemi alkışlayınca atılacak sandım ama hakem ya görmedi ya da görmemezlikten geldi. Güzel ve heyecanlı bir maç oldu, eski United'lı Hughes ve talebeleri sahadan boynu bükük ayrıldılar. En büyük umutları devre arasında akacak para çeşmesi Araplar sanırım.

Bir de maçta City'li bazı taraftarların Münih Hava Faciası'na yönelik bazı terbiyesizlikleri olmuş. Allah onları bildiği gibi yapsın ne diyelim.

Günün diğer maçında da Londra Derbisi'nde Van Persie 3 dakikada attığı iki golle Chelsea'yi şok etmiş. Chelsea'nin uzun süre evinde kaybetmeme rekorunun üstünden bir de Arsenal geçmiş oldu böylece. Chelsea son haftalarda biraz formdan düştü. Arsenal de büyükleri devirip gazozuna maçları kaybedip yarıştan koptu demiştik acaba dedirttiler yine. Bakalım sırada ne var? Liverpool yarın kazanırsa haftayı çok karlı kapatıcak, United da kardan nasibini aldı şimdilik.

Yine Toronto Yine Rekor

Kobe bu gece Toronto maçına yine bir rekor için çıkacak. Kobe bu gece oynanacak maçta Toronto potasına 38 sayı bırakabilirse tarihte 22.000 sayı barajını geçebilen en genç oyuncu olacak 30 yaş 99 gün ile. Rekorun şimdiki sahibi ise 30 yaş 100 gün ile Wilt Chamberlain. Yani bu Kobe'nin son şansı rekor için. Birkaç yıl önceki Kobe olsa rekor cepte derdim ama bu sene onun 30'lu sayıları olmadan da kazanıyor Lakers ve maç erken koparsa kenarda bile bitirebilir maçı, yine de rekor bekliyorum Kobe'den. Kırsın işte ne güzel.

29 Kasım 2008 Cumartesi

Steven Gerarrd

29 Kasım 1998, Steven Gerarrd'ın Blackburn Rovers karşısında ilk kez Liverpool formaysı giymesinin üzerinden 10 yıl geçmiş.

"All the subs were applauded when Gérard Houllier sent us to warm up.

"Well, nearly all. When I ran towards the Kop I could almost hear them saying: "Who's this skinny little twat?"

Kendisi için o gün bu sözleri söyleyen Kop Tribünü şimdi ona tapıyor.

Derby of Manchester


Sir: "Where are they [City] at the moment? Excuse me! It is Chelsea and Liverpool who are sitting above us - aren't they? That's our focus."

Rooney: "Sunday is a massive game. It's a huge game for the players, the fans and the club after what happened at City with the takeover. It'll be nice to show them who are the kings of Manchester. It doesn't irritate us that City are getting all this publicity. If they were winning trophies it would irritate us, but while they're still lingering in mid-table we're not too bothered about it."


****

Pazar günü Manchester Derbisi var ve açıklamalar önce United tarafından geldi. Ferguson ve Rooney rakibi oldukça kızdıracak açıklamalar yapmış, söyledikleri yalan değil ama yine de rakibi motive edebilecek sözler. Ferguson ayrıca rakibin devre arasında yapmayı planladığı büyük transfer hareketı için de çok para her zaman başarı getirmiyor, bunu şimdiye kadar Chelsea başardı ama bu her zaman işe yaramaz demiş.

Geçen sezon oynanan iki maçı da City kazanmıştı yaklaşık 39 yıl sonra. Old Trafford'da oynanan sezonun ikinci maçı ayrıca Münih Hava Faciası'nın 50. yıl dönümüydü. Bu maçta transferin son gününde City'i reddedip United'a gelen Berbatov da ilk maçına çıkakacak City'e karşı.


Manchester City - Manchester United
City of Manchester Stadium
30 Kasım Pazar 15.30

28 Kasım 2008 Cuma

Adam Gibi Adam

Stephon Marbury yeniden ayağa kalkma çalışmalarını sürdüren New York Knicks'in en büyk yıldızı(ydı). D'Antoni bu sezon takımın başına geldiğinden beri sahaya çıkmadı henüz.

Sene başında D'Antoni ve Knicks GM'i Walsch yaptıkları açıklamayla Marbury'i ne serbest bırakacaklarını ne de takas edeceklerini açıkladılar. Bu Marbury için seni kenarda çürüteceğüz demek oluyordu. Ne Knicks'te oynayabilecekti ne de başka bir takımda. Daha sonra ne oldu peki, Marbury D'Antoni'ye gerekli ayarı verdi.

New York Knicks 2010 yılında başta Lebron olmak üzere serbestt kalacak yıldızlar için cap space oluşturmaya çalışırken yaptığı takaslar sonucu kadrosunda oynayacak adam kalmadı. D'Antoni mecburen Marbury'a oynar mısın abi sahaya çıkartıcak oyuncumuz yok dedi, Marbury de Milwaukee maçında formayı giydi ama oyuna girmeyi reddetti, kenarda bitirdi maçı. Daha sonra Nate Robinson'un sakatlandığı maçta yine Marbury'nin eline düştü Knicks. Marbury bu sefer forma bile giymeyerek kenardan takım elbiseleriyle izledi maçı. Bunun sonucunda takımdan ceza aldı ama Marbury kimseye paramı vermem demiş açıklamasında. Haklı da adam sen önce adamı maymuna çevir sezon başında, sonra da gel oyna abi 2 dakika kulun köpeğin olayım de. Oldu. Marbury'e de helal olsun, delikanlı adammış. Adam gibi adam Stephon.

***

"I didn't create this. I'm sitting inside the car. I'm not behind the wheel in the driver's seat. I have no control of the wheel of the car, if we're turning or going straight. I'm sitting in the back seat. He's not going to play me because my heart isn't in it, because the way he treated me. That's on him, not me."

Yürü be Marbury.

Joe Kinnear

Newcastle United teknik direktörü Joe Kinnear ile sezon sonuna kadar sözleşme uzatmış. Aslında Kinnear'ın devre arasında büyük ihtimalle takımdan ayrılması bekleniyordu fakat takımı satmaya çalışan sahip Mike Ashley takımın Kinnear'la gösterdiği performanstan mutlu olduğunu ve sözleşme uzatma kararı aldıklarını söylemiş.

Kinnear da devre arasındaki transfer dönemi için ricalarda bulunmuş Ashley'den. Liste biraz kabarık; Roma'dan Riise, Arsenal'den Denilson, Djourou, Song. Newcastle Kinnear ile son 8 maçta sadece 2 kez kaybetmiş. Son olarak Chelsea deplasmanından bir puan almışlardı.

İki Sırp


Devre arasın trasnfer döneminde Manchester United' iki Sırp oyuncunun transfer olması bekleniyor; Zoran Tosic ve Adam Ljajic. United Tosic için çalışma izni aldıklarını ve Ocak'ta takıma katılmasında bir sorun kalmadığını açıklamış. Tosic sol ayaklı bir kanat oyuncusu ve şu anda Avrupa'nın en gözde genç oyuncularından. Ayrıca müthiş bir duran top ustasıymış. Hayırlı olur inşallah.

Diğer oyuncu da Adam Ljajic, Avrupa'da Sırp Kaka olarak tanınıyor. Onunla ilgili henüz bir açıklama yok ama onun da en kısa zamanda transferini gerçekleştirmesi bekleniyor. Bu transferler gerçekleşirse United'daki Sırp sayısı 3 olacak Vidic'le birlikte.

27 Kasım 2008 Perşembe

Nostalji #1

Roy Keane - Steve Bruce - Paul Scholes


Oldukça eski bir fotoğraf United soyunma odasından. Ellerde biralar, bişeylerin kutlanıldığı kesin. Şimdi düşününce Roy Keane ve Steve Bruce teknik direktör olmuşlar, Scholes ise evinde sakatlık sebebiyle dinleniyor heralde. Hey gidi hey...

CL - Week 5


Bu hafta CL'yi tek güne indirmek zorunda kaldım, sınavlar dolayısıyla. Zaten bi çok grupta taşlar yerine otrmuştu, oturmayanların da bir kısmı oturdu ama hala karışık olan gruplar var. Bunların başında görüntüdeki Mourinho'nn grubu geliyor. Anorthosis 2-0'ı koruyamayınca önemli bir avantaj kaybetti son hafta öncesi. Bremen de beraberliği kurtarıp en azından Uefa için çıkacak Inter'ın karşısına. Inter de Werder'in beraberliği ile gruptan çıkmayı başardı. Bir diğer karışık grup da Chelsea grubu. Chelsea kendi evinde Cluj'u geçer artık da Roma-Bordeaux kritik maç. Atletico-Liverpool elele gidiyolar, Barcelona yine 5'ledi. Fenerbahçe geçen yılın yakınından bile geçmiyor malesef. Ufak da olsa bir Uefa şansı var ama çok zor.

Son haftanın kritik maçları; Werder Bremen-Inter, Panathinaikos-Anorthosis, Staeua-Fiorentina ve Dynamo Kiev-Fenerbahçe.

26 Kasım 2008 Çarşamba

Seni Kim Kurtaracak


Dün Bursaspor antrenmanı sırasın Özlüce Tesisleri'nde ilginç bir olay yaşanmış. Şöyle ki; kaptan Yusuf Şimşek sakatlanır ve odasında tedavi olurken bir haber gelir. Yusuf Salık adında bir taraftar takımın kötü gidişini protesto etmek amacıyla intihara kalkışmıştır ve kaptan Yusuf'u görmek istemektedir. Yusuf da taraftarın yanına gidip onu kurtarmak istediğini ama sakat olduğunu belirtir, o sırada da Güvenç Kurtar espriyi patlatır; "Yusuf Şimşek önce Bursaspor'u kurtarsın."

Oldu, tamam. Sen necisin peki o takımda? Peki seni kim kurtaracak?

Kaptanlık Giderken

25 Kasım 2008 Salı

24 Kasım 2008 Pazartesi

Kaynakçı


Radmanovic'in dün gece oynanan Kings maçındaki bombası; kaynakçı gözlüğü. İlginç adam bu Radmanovic hakkaten, bazen o kadar sapıtıyor ki inanamazsınız, bazen de döktürüyor gene inanamazsınız. Öyle bi adam işte. Son iki maçtır 9/10 yüzdeyle üçlük attı mesela ama bu demek değildir yarın çıkıp 0/7 atamaz, atar. Gözlüklü hali daha bi fena olmuş.

Podolski


"I have made my mind up that I would like to leave the club in the winter. I have already told the management."


***

Bayern Münih'in yıldızı Podolski yönetime salıverin beni, gidecem demiş. Bayern'de yeteri kadar şans bulamamasının yanında bir de son olarak kiralık gelen Donovan'ın da da etkisiyle Podolski yönetime açık açık gitmek istiyorum devre arasında demiş. Taliplileri de Tottenham ve transfer manyağı Man City şimdilik. Bu liste daha kabarır aslında daha sonraları, ama olur da bu şekilde kalırsa Tottenham'a yakışır fakat City alır gibi geliyor bana. Araplar kapamış gözünü gelene 75 gidene 50 veriyorlar.

23 Kasım 2008 Pazar

Destansı Mağlubiyet


Samet Aybaba-Güvenç Kurtar değişikliğinde bu seneki tüm heyecanımın kaybolduğunu söylemiştim. Eskisi gibi heyecanlı takip etmek gelmiyordu içimden maçları. Eskiden olsa en alakasız maçı bile radyodan dinlerdim en az, tv veriyorsa ne yapar eder izlerdim, ama şimdilerde içimden gelmiyor. Bu takımdan uzaklaşmak olarak değil de bir çeşit bıkkınlık, protesto gibi.

Bugün de Denizlispor ile deplasmanda oynayacaktık. Maç öncesi en ufak bir heyecan bile yoktu kazanacağımıza dair. Zaten geç uyandım, radyoyu açayım bari dedim, İlk yarıyı dinledim, sıkıcı bir ilk yarı oldu. İkinci yarı radyoda bi problem oldu, çalışmadı ben de gerek yok zaten geriye düşmüşüz ordan çeviremeyiz diye uğraşmadım, kapattım radyoyu. Daha sonra skora bi bakayım dedim, 2-0 olmuş. 25 dk sonra bir daha baktığımda 3-2 öne geçmiştik, bi anda heyecanlandım ama radyoyu yine açmadım. Hemen arkadaşla sevincimi paylaştım 2-0'dan 3-2 öne geçtik maçı çevirdik lan falan diyerek. Fakat ne yazık ki 10 dakika sonra bir daha baktığımda bitmiş mi diye, dakika 90'ı gösteriyor ve Denizlispor 4-3 Bursaspor yazıyordu. Yine acaba bişeyler olur mu bu haftadan sonra diye küçük bir adrenalin salgılanması yaşarken, 10 dakikada kendime geldim. Yok arkadaş bu takımdan yine bişey olmaz bu yıl, küme düşmesek yeter. Bizi bu hallere sokan yöneticiler utansın. Yağmur çamur demeden her yere giden şu taraftara yazık.

***

Hakemler: Bünyamin Gezer, Mustafa Sönmez, Asım Yusuf Öz

Denizlispor:
Cenk, Süleyman Olgun, Burak Akyıldız (Dk. 44 İzzet), Kratochvil, Çağlar Birinci, Selahattin, Braga, Tomas Abraham, Yusuf Kurtuluş, Lietava, Roberts

Bursaspor:
Ivankov, Veli Acar, Ömer Erdoğan, İbrahim Öztürk, Romaschenko, Fabricio Melo, Bekir Ozan, Mustafa Sarp, Yenal, Yusuf Şimşek (Dk. 6 Gökhan Güleç), Sercan Yıldırım

Goller:
Dk. 49, Dk. 53 Lietava, Dk. 79 Fatih Yiğen, Dk. 84 Selahattin (Denizlispor), Dk. 58 Mustafa Sarp, Dk. 72 Gökhan Güleç, Dk. 75 Sercan Yıldırım (Bursaspor)

22 Kasım 2008 Cumartesi

Air Canada


Vince Carter Nba'e Canada'da ayak basmış, Toronto'daki harika smaçları sayesinde Air Canada lakabını almıştı. Daha sonraları Carter ve Toronto'nun arası bozuldu ve Carter çok da hoş olmayan bir şekilde Toronto'dan ayrılıp New Jersey Nets'e takas oldu.

O günden beri Carter ne zaman Toronto'ya dönse ilginç maçlar oluyor. Cartes ıslıklanıyor, yuhlanıyor ama takımına maçları kazandırmaya devam ediyor.

Dün gecede aynı senaryo tekrarlandı. Nets 25 sn civarı bir süre kala 7 sayı geride. Carter bir üçlük, bir turnike ve son saniyede bir daha üçlük ile maçı uzatmaya götürüyor. Uzatmalarda bu sefer Toronto inanılmaz üçlüklerle yeniden uzatmaya götürürüz diye sevinirken Carter noktayı koyuyor. Anlatınca bişeye benzemedi haliyle, o yüzden buyrun. Bu adamı seviyorum.

Buyur Gallas Efendi

Gallas'ın kaptanlığı ve klüpteki geleceği tehlikede demiştik daha dün, bugün Manchester City ile yapılacak maç kadrosuna alınmamış Gallas. Kaptanlığı da elinden alınmış ayrıca, 2 haftalık yövmiyesi olan 180.000 pound da ceza.

"They think they know everything but they know nothing. I too was 20 years old once. I would never have allowed myself to speak in such a way to a player older than me. We respected the veterans. We shut our mouths."

Gallas'ın zamanında hiyerarşi varmış takımda...

"Are you speaking to me? Who do you take yourself for? You're only 20 ... I am not your friend.

I'm not your friend either, Straight away, I see red,"

Gallas da hala o düzen geçerli sanmış işte...

***
Ayrıca Gallas'ın ağır eleştirilerinde hedef gösterdiği adında "S" harfi barındıran, genç orta saha oyuncusu da sanılanın aksine Van Persie değil Samir Nasri'ymiş. Gallas Nasri'yi saygısızi terbiyesiz olarak nitelendirmiş konuşmasında.

Arsenal'in bugünkü maçına cezalı Fabregas ve sakat Toure olmayacağı için Almunia'nın kaptan çıkması bekleniyor. Gallas da Fransa'ay dönüş hazırlıklarına başlasın artık, gerçi hala premier ligde şans bulabilir belli olmaz, ama önce kendisinin saygıyı öğrenmesi lazım.

21 Kasım 2008 Cuma

Sakatlıklar


Manchester United son yıllarda sakatlıktan en çok başı yanan takımdır heralde. Her yıl sakatlık belasından dolayı çok kritik maçlara önemli oyuncuları olmadan çıkmak zorunda kalmıştır. İlk aklıma gelen 2 yıl önce CL yarı finalinde Milan'ı Old Trafford'da 3-2 yendikten sonra sakatlanan Ferdinand'ın olmadığı maçta yenilen abuk subuk goller ve kupaya veda.

Bu yıla da sakatlıklar başladı United. Carrick, Rooney adı bilinmeyen bir virüse yakalandı, sezon başını kaçırdı. Ronaldo zaten ameliyat olduğu için sezon başı yoktu. Ronaldo döndü derken Scholes gitti, Rooney döndü, Carrick bi daha sakatlandı. Wes Brown uzun süredir yok piyasada. Son olarak da Hargreaves sezonu kapattı.

Hafta içi oynanan hazırlık maçlarında 3 ayıp daha verdi United. Berbatov bu hafta Aston Villa, hafta içi Villareal ve haftayda oynanacak Manchester derbisinde yok. Wes Brown 3-4 hafta daha sahalardan uzak kalacakmış, onun yerine de geçen yıl top görmeyen Neville oynuyor zaten. Fletcher geçen hafta sakatlandı, tam da Hargreaves yokken ve mükemmel performans yakalamışken. Rooney ve Ferdinand da Almanya ile oynanan hazırlık maçında sakatlanmışlar, hafta sonu yoklar. Bu sakatlıklar ne zaman bitecek United'da, Allah kerim.

Şşşt Şşşt Sakin Ol

"We have to understand that, to be champions, you have to play big matches every weekend and fight. We are coming up against teams who are not scared to play football against us, who are not scared to take us on at our place and this is becoming dangerous for Arsenal. We are not brave enough in battle. I think we need to be soldiers. We have to be warriors. There are teams who can do it well against us and we have to be able to face up to these attacks. That is how they [Arsenal's young players] will forge their character and how they will get experience. Even though they've played a certain number of matches, they're still young and still learning."

***
Arsenal'ın kaptanı ağır konuşmuş genç oyuncular hakkında. Yeteri kadar cesur olmadıkları için vermiş veriştirmiş gençlere. Gallas kendini bir anda takımın efsane oyuncularından biri sanmış açıklamayı yapmadan önce sanırım. Bunun rahatlığıyla üzerine vazife olmayan konularda konuşmuş etmiş.

Arsenal taraftarı da bu durumdan rahatsız tabi. Sen kim oluyorsun da böyle konuşuyorsun, orda koskoca Arsene Wenger var, sana noluyor demişler. Gallas'ın takımdan kovulması gerektiğine kadar ilerleyen anketler her tarafta.

Arsenal taraftarına hak veriyorum. Sen ki takımda kalmıcam diye diretip para için Chelsea'ye giden adam karşılığında transfer olmuşsun. Takımda tecrübeli oyuncu yok diye de kaptan olmuşsun da nedir bir anda bu kendini Tony Adams sanma durumları. Gallas'ın işi zor şu dakikadan sonra, devre arasında gönderilir heralde. Zaten Arsenal'den cacık olmaz bu yıl. Gençlere yüklenmeye devam.

20 Kasım 2008 Perşembe

Old Trafford - 1977

19 Kasım 2008 Çarşamba

Ronaldo & Robinho


Ronaldo ve Robinho. İkisinin ortak özellikleri; yetenek, şımarıklık, laubalilik, rakip oyuncunun belini kırabilme potansiyeli vs vs.

Baya bi ortak noktaları var ama bu ne?

Ayar

Geçen günlerde İskoçya yardımcı antrenörü Terry Butcher'ın Maradona ile ilgili açıklamalarına yer vermiştik. Butcher; o bizden kupayı çaldı, biz üzülerken onlar kupayı kaldırıyorlardı falan demişti. Bugün de maç öncesi Maradona cevabı vermiş sorulan soru üzerine;

"I don't know why Butcher is taking this attitude. I am fine with people who are fine with me and I don't understand why Butcher takes this attitude. Let Butcher get on with his life and I will get on with mine. If he doesn't shake my hand I will still be alive the next morning. I'm not going to lose any sleep over it."

I say to the young lady, England won a World Cup with a goal that never crossed the line. It was plain to everyone who saw it that it never went in, so I don't think it's fair that everyone should judge me when stuff like that went on. "It was this much before the line. They just never used to have action replays in those days. "


Maradona bu altta kalır mı hiç, vermiş işte ayarı. Fotoğraftaki bile zaten çok da şeyimde der gibi. Butcher da öğrenmiştir işte kiminle dans ettiğini. Bizim oralarda buna kendi üstündeki boku görmeyip başkasına çamur atmek derler.

Usta-Çırak

Andrew Bynum & Kareem Abdul-Jabbar

18 Kasım 2008 Salı

Aferin, Aferin


Maradona her tarafı süzüyor bakalım kaytaran var mı diye? Görünen o ki yok, Maradona'dan aferini kaptınız çocuklar, bravo.

Yeni Solskjaer

23 yaşındaki Fas asıllı Norveçli futbolcu Moa Abdellaoue, ülkesinde yeni Solskjaer olarak tanınıyor. Valerenga forması giyen genç Manchester United'ın sıkı takibindeymiş. United oyuncuya Norveç ligi bitince bizimle antrenmana çık, neyin var neyin yok görelim demiş hatta. Solskjaer'in menajerinin de aracı olmasıyla Norveçli ve kulübü bu duruma sıcak bakıyor şu an için. Şimdiye kadar birçok futbolcu için yeni x, yeni z diye tanımlamalar yapıldı ama çok azı bunun altından kalkabildi malesef. Fakat işin içinde Sir olunca adamın bi durup düşünmesi de lazım hani.

Eski Dostlar



Paul Ince & Roy Keane

Macnchester United'da beraber ter döktükten sonra teknik direktörlük kariyerlerinde rakip oldular yıllar sonra. Kazanan Keano'nun Sunderland'i oldu 2-1 ile. Roy Keane de baya gençmiş o zamanlar, bi de şimdiki haline bak.

17 Kasım 2008 Pazartesi

Bir Gün Mutlaka

"I would certainly be disappointed if I didn't become a coach of an England club, as I am a huge fan of English football. I still have several offers but I can't tell right now whether any of them will be realised. It is true that my goal is to coach a team competing in the best European leagues and England is my preference."

***
Bilic & İngiltere? Aslında merak ettiğim bi kombinasyon. Zaten Eriksson'dan sonra adı da geçmişti Bilic'in. Capello'dan sonra görebiliriz belki de. Başarılı olacağına da inanyorum.

Profesör İpgins

Unforgiven

"No, I'll never forgive him. It's not nice when you lose a World Cup quarter-final under those circumstances. I was selected for the drugs test with Gary Stevens and Kenny Sansom and ended up in the room with Maradona and two of his pals. Our World Cup was over and they were celebrating.

It could have been a war-zone in there but it wasn't. I wasn't next to him, if I was I might have done something. He was playing it very cute because he said he headed the ball, not handled it. Not that I could speak Spanish but he indicated through sign-language that he put his head to the ball rather than his hand. It's very hard to forgive and forget in the circumstances."

***

Maradona'nın ilk milli maçında karşılaşacağı İskoçya'nın asistan menajeri Terry Butcher'ın Tanrın'nın Eli ile ilgili açıklamaları. Maradona'nın ilk maçında eksikleri olmasına rağmen hırslı olacaklar belli ki.

Kim Bu Adam


Bu adam Fenerbahçeli Rambo Okan değil mi? O değilse kim? Oysa Bursaspor-Beşiktaş maçında ne işi var?

16 Kasım 2008 Pazar

Bir İleri İki Geri

Arsenal ligde kötü günler geçirirkeni şampiyonlar liginde kendi evinde Fenerbahçe ile de berabere kaldıktan sonra Wenger Manchester United maçı için şampiyonlukta iddaamızı sürdürmek istiyorsak bu maçı kazanmalıyız demişti, kazandılar da. Ardından da Carling Cup'da "çoluk çocuk" ile Wigan'ı çarpınca moraller yükseldi Arsenal'de, işler yoluna girdi sanıldı. Fakat bugün kendi sahasında oynadığı premier ligin Sivasspor'u Aston Villa'ya kaybedilen maçtaki Wenger'in halidir bu. Kendi evinde aldığı bu mağlubiyetle geçen hafta United'ı devirmenin bütün avantajını yitirdi Arsenal. Diğer taraftan Aston Villa taş gibi takım, kimi yense sürpriz olmaz ama Arsenal kaybetmeyi göze alamazdı. Bu mağlubiyetle birlikte Arsenal'de işler daha da zorlaşır şampiyonluk için (zaten hiç ihtimal vermemiştim en başından beri), ben olsam CL'ye bakarım ligi ilk 4'de bitirip.

Diğer maçlarda ise Chelsea yine acımadı rakibine. Anelka atmaya devam ediyor, Drogba artık Anelka'nın yedeği. Şampiyonluk yolunda en korktuğum takım Chelsea, durduramıyoruz. Liverpool'da rakibi
Kaydı Yayınla
ni 2-0'la geçti ve yola devam etti. Çıkıştaki Tottenham ise Fulham deplasmanında çıkışını devam ettiremedi. Redknapp'ın ilk mağlubiyeti, umarım yeni bir düşüşün işareti olmaz.

15 Kasım 2008 Cumartesi

100

CR7 United forması ile 100. golünü bugün Stoke City'e attı. Bu de gol sonrası sevinci. Aynı maçta 101. golünü de atan Ronaldo frikikleriyle işi bitirdi. İki güzel frikik Ronaldo'dan. Aynı maçta 90 doğumlu Welbeck'in de harika bir golü var, izleyiniz. Aslına bakarsanız tüm goller güzel vuruşlarla, hepsi izlenmeye değer.

Bilet Kuyruğu



Yarın oynanacak Bursaspor-Beşiktaş maçı öncesi Bursa'da bilet kuyruğu. Gece gişelerin önünde yatanlar, sabahın köründe yer kapmak için sıraya gelenler... Bir kişi sadece iki bilet alabiliyor o da Bursa'ya kayıtlı nüfus cüzdanını göstererek. Başkasına bilet aldırma olayının önüne geçmek için de biletlere kişinin TC Kimlik No'su işleniyor.

Bursaspor - Beşiktaş
16 Kasım 2008 Saat 15:00 Bursa

Where Amazing Happnes #10

Alın lan şunu burnumun ucundan der gibi Phil Baba...

14 Kasım 2008 Cuma

İETT- Sadece Ulaşım



Axel Witsel

Standard Liege'in Fellaini'den sonra İngiliz futboluna sunmak için hazırladığı isim. Genç Belçikalı asıl olarak sağ kanat oyuncusuymuş fakat orta sahanın her yerinde rahatlıkla görev alabilen bir oyuncuymuş da. Witsel için en büyük taliplilerin Arsenal, Real Madrid ve Manchester United olduğu söyleniyor. Hatta Sir Ferguson'un onun için yazın 15 milyon poundluk teklif yapmaya hazırlandığı bile söyleniyor.

Axel kendi ağzından Real Madrid, Feyenoord ve Arsenal'in kendisine teklif yaptğını doğrulamış. İspanyol, İngiliz ve Fransız ligini sevdiğini de belirtmiş Axel. Sir onu gerçekten istiyorsa alır diyorum ben ama Sir o kadar da ısrarcı değilse Arsenal'in gençlerine eklenir o da. Bu arada ismini çok sevdim, Axel Witsel.

13 Kasım 2008 Perşembe

7-0

Dün gece Nba'de gerek batı konferansı gerekse doğu konferansında futbol tabiriyle şampiyonluğu yakından ilgilendiren önemli maçlar vardı. Biz batıdan başlayalım. Lakers sezona harika bir başlangıç yapmış ve rakiplerine ortalama 20 civarı fark atarak 6-0'lık bir seri yakalamıştı. Son olarak Dallas'ı deplasmanda devirerek back-to-back maçta New Orleans Hornets'e konuk oldular. Hornets geçen sezon yaptığı çıkış itibariyle bu sezon Lakers'ın en büyük rakibi olarak gösteriliyordu. Kendi evlerinde alacağı galibiyetle Lakers'ın namağlup ünvanına son verebileceği düşünülüyordu. Fakat Lakers zorlanmadı bile. Maçın başında kontrolü eline maçı sürekli 20'li farklarda tuttu. Son periyotta biraz eski alışkanlıklar biraz da laubalilikten olsa gerek 1:03 kala fark 3'e indi ama o anda da devreye Kobe girerek maçı krize sokmadı.

Bu sene Lakers'ın acayip kadro derinliği, geçen yıla göre hayvani derecede geliştirdiği savunması, gençlerin enerjsi ve gerektiğinde Kobe'nin sahne alması gibi etkenlerle rahat galibiyetler aldı şu ana kadar. Pota altında canavar gibi bekleyen Gasol ve Bynum ikilisi olunca savunma adamımızı kaçırsak bile arkamızda iki tane dev var nasılsa deyip daha rahat oynuyorlar ve daha baskılı savunma yapabiliyorlar. Bu sayede de rakip takımın ritmi kolay bozuluyor. Geçen yıldan değişen en önemli şey bu, savunma. Bir de işte Bynum ve Ariza'nın iyileşmesi var ki savunmanın en önemli elemanları bunlar. Özellikle Ariza geride kalan 7 maçta taraftarların gözdesi, nazar değmesin.

***

Doğu'da ise namağlup Atlanta son şampiyon Boston'a konuk oldu. Atlanta Josh Smith'den yoksun olmasına ve sınırlı sayıdaki uzunlarının maçın başında faul problemine girmesine rağmen Boston'a sonuna kadar dayandı. Joe Johnson ve Bibby önderliğinde 7 sn kala Marvin Williams'ın attığı üçlükle öne bile geçtiler ama Paul Pierce 0.5 sn kala attığı basketle maçı Celtics'e getirdi. Atlanta'yı bu inadından ve mücadelesinden ötürü tebrik etmek gerek. Hala doğunun zirvesindeler. Gençlerin önü açık.

Orlando Magic-OKC Thunder maçında da Dwight Howard 30 sayı 19 ribaund ve 10 blokla triple-double yapmış. Vay anasını diyorum sadece.

Rory 'The Thor' Delap

Freekick Ustaları


Goal.com dünyanın en iyi frikikçisi kim diye bir anket başlatmış. Yaptıkları elemelerden sonra son 8 ismi finale koymuşlar. Bu 8 isim şöyle;
  • Alessandro Del Piero
  • Andrea Pirlo
  • Cristiano Ronaldo
  • David Beckham
  • Juan Román Riquelme
  • Juninho Pernambucano
  • Shunsuke Nakamura
  • Wesley Sneijder
Bu listeden benim favorim eskiden olsa Beckham, normalde Juninho olurdu ama oyum Del Piero'ya gidecek ( Öeh) Del Piero'yu zaten ne kadar sevdiğim belirttim birkaç post önce, bir de son zamanlardaki öldürücü frikikleri aklıma geliyor da neden vermiyim diyoru oyumu. Yürü be Alessandro. Yaşlandıkça daha bir sevmeye başladım bu adamı. Oy vermek için buyrun.

Kapı Aralandı


Bursaspor bugün kendi sahasında Ankaragücü'nü konuk etti. İki takım da yedek ağırlıklı kadrolarla maça çıktı ve Bursaspor 2. maçını da kazanarak çeyrek final için büyük avantaj elde etti. Eskişehir deplasmanda Tokat'la berabere kalınca bu sonuç daha da bir önemli hale geldi tabi. Bundan sonraki maçlarda alınacak bir beraberlik bile işleri kesinleştiriyor, hatta puansız bile çıkarabiliriz sonuçlara göre. Ama en temizi kendi evimizde Tokatspor'u mağlup edip lider olarak çıkma şansını sürdürmek. Şimdilik kupada herşey yolunda gidiyor, umarım bozulmaz. Zuniga da Samet Aybaba ve Brezilyalıları gitti gideli golleri sıralıyor, devamını da bekliyoruz ligde.

Avrupa'yı çok özledik.

***
Hakemler: Deniz Çoban xx, Serdar Diyadin xx, Muhammet Yumak xx
Bursaspor:
Yavuz xxx, Ömer xx, İbrahim xxx, Mesut xx, Yenal xx, Mustafa xxx, Volkan x (Dk. 44 Halil xx), Gökhan Güleç xxx, Marcelinho xxx (Dk. 66 Romaschenko x), Fabricio Melo xxx, Zuniga xxx (Dk. 79 Yusuf x) Ankaragücü: Zafer xx, İhsan xx, Mert xx, Metin xx, Bahadır xx, İbrahim xx, Iglesias xx (Dk. 56 Mehmet xx), Mustafa xx, Burak xx (Dk. 46 Gökhan Emreciksin xx), İlkem xx, Rodriguez xxx
Gol: Dk. 26 Zuniga
Sarı Kartlar:
Dk. 90 Gökhan (Bursaspor), Dk. 23 Metin, Dk. 38 Rodriguez, Dk. 64 İbrahim, Dk. 90 Mehmet (Ankaragücü)
Kırmızı Kart:
Dk. 88 Yenal (Bursaspor)

12 Kasım 2008 Çarşamba

2009 All-Star Game


2009 All-Star haftasonu için oylamalar başladı. Buradaki adresten oylarınızı verebilirsiniz.

Houston Rockets ve Phoenix Suns 6'şar oyuncuyla oylamaya en çok oyuncu sokan takımlar, hemen arkalarından da 5'er oyuncuyla Lakers ve Celtics geliyor. Hidayet ve Mehmet de oylamadaki yerlerini almış tabi ki. İlk oylarımı gönülden bağlı olduğum Lakers oyuncularına verdim tabi ki. E ne demişler önce can sonra canan. Zamanla Hidayet'e ve diğer oyunculara da oyumuzu veririz.

11 Kasım 2008 Salı

SaHargreaves

Manchester United'da son yıllarda sakatlıklar yüzünden bir türlü şans bulamayan ve en sonunda Everton'a satılan Saha'nın akıbetine benzer bir akıbet bekliyor sanırım Hargreaves'i. Bugün MUTV'den açıklanan habere göre Hargreaves sağ dizinden bir ameliyat geçirmiş ve önümüzdeki günlerde de sol dizinden bir ameliyat daha geçirecekmiş, buna paralel olarak da sezon boyunca bir daha forma giyemeyecek. Zaten şu dizleri bir türlü iyileşmedi yıllardır, iyileşmesi de zor açıkçası bu saatten sonra. Sir'in elinde patlayan nadir transferlerden biri olucak Hargo.

United için, Scholes'un da sakat olması sebebiyle Hargo'nun eksikliği daha da fazla hissedilecek mutlaka. Scholes dönene kadar tüm yük Anderson, Carrick ve Fletcher'ın üzerinde olacak, bu yüzden devre arasında bir transfer gelebilir o bölgeye. İzlemekten keyif aldığım bir oyuncuydu ama bundan sonra keyifle izlememiz biraz zor olacak.

Andy Cole

Bir zamanların fırtına ikilisi olan Andy Cole ve Dwight Yorke ikilisinden Andy Cole futbolu bıraktığını açıklamış bugün. Andy Cole 99'da triple yapan Manchester United kadrosunun en önemli oyuncularındandı, zaten daha sonra 2001 yılında Old Trafford'dan ayrılıp Blackburn Rovers'a transfer olmuştu.

Andy Cole Alan Shearer'dan sonra premier lig tarihininin en golcü ikinci ismi. Kariyeri boyunca Newcaste United, Manchester United, Blackburn Rovers, Fulham, Manchester City, Porstmouth ve Sunderland formalarını giyen Cole 187 gole imza atmış premier ligde. Kendisinin de söylediği gibi kariyerindeki en büyük hata Manchester United'dan ayrılıp Blackburn'e gitmek sanırım. Old Trafford'da kalıp daha nice goller atıp kupalar kaldırabilirdi.

Kariyerinin sonunda doğduğu yer olan Nottigham'ın takımı Nottingham Forest'a, takımı premier lige döndürme hayalleriyle gitmiş olsa da oradaki teknik direktörüyle anlaşamayıp futbolu bırakma kararı almış. Kariyerine de teknik direktör olarak devam etmeyi düşünyormuş.

2001'de ayrılmış olsa da Old Trafford tribünlerince sevilen ve saygı duyulan bir isimdi Cole. Kendisi şu şarkıyla bilinir Hayaller Tiyatrosu'nda;

Andy Cole, Andy Cole,
Andy, Andy Cole,
He gets the ball and scores a goal,
Andy, Andy Cole.

What a goal, What a goal,
By Andy Cole,
He gets the ball and scored a goal,
Andy, Andy Cole.

10 Kasım 2008 Pazartesi

Alessandro Del Piero

Del Piero en sevdiğim topçulardan biridir dünya üzerinde. Bayrak adamlığı, takımı küme düşmesine rağmen takımdan ayrılmayıp sahip çıkması, muhteşem frikik golleri, mütevazılığı ve işinde gücünde bir futbolcu bunun en büyük etkenleri.

Son haftalarda Del Piero daha da bir büyümeye başladı gözümde. Takımın sakatlıklarla boğuşup zor günler geçirdiği günlerde resmen sırtında taşıyor Juve'yi. Attığı frikik golleri ile Ranieri'yi bile kurtardı kovulmaktan. Şampiyonlar liginde Real Madrid maçları, ligde kritik Roma maçı ve son olarak da hafta sonu oynanan Chievo maçında topu yine ölü noktaya asarak takımına puanları kazandırdı. Çok büyük futbolcu gerçekten, buna rağmen milli takıma alınmıyor hala ama bu konuda tek birşey bile söylemeyecek kadar da profesyonel bir oyuncu. Bu yüzden seviyorum bu adamı.

Dünya üzerinde Del Piero ile aynı kategoriye sokabileceğimiz adamlar Totti, Gerarrd, Raul gibi oyunculardır. Benim için Del Piero bunların hepsinden daha büyüktür ve öyle de kalacak sonsuza kadar.