29 Şubat 2008 Cuma

Mascherano 4 Yıl Daha


Liverpool'un Arjantinli orta saha oyuncusu Javier Mascherano Liverpool'la anlaşmasını 4 yıl daha uzatmış. Mascherano transfer dedikodularının bitmesine sevindiğini ve artık kendisini tamamen futbola vereceğini belirtmiş. Kendisine Barcelona ve Juventus talipti çıkan söylentilere göre.


Anlaşmanın ardından Mascherao'nun ve Benitez'in demeçleri şu şekilde;

Mascherano; "I am very, very happy and now I can concentrate just on playing football. I said all along that I wanted to stay at Liverpool and now that I have signed I can say this is the best and the biggest moment in my career so far.

"From the first day I arrived at Liverpool the feeling was good and I knew this was where I wanted to play my football. It's good news for me and my family that everything is sorted and I know where my future is going to be. I just want to do my best for the fans and the people of the club.

"I am at a top side and I know I can win titles here. That's the big thing for me. I want to be at a club where we can win trophies and have success."


Benitez; "We must be really pleased with the situation now. He has been a key player for us since he has been here and now we know he can be a key player in our future.

"From the start we knew Javier was a player with quality and a fantastic mentality. We knew the player when he was in the reserves at River Plate, but was playing for the senior national team and we had been monitoring his career since then.

"He is young, but he has great experience having played for his country. We knew he would be a good signing for us.


"It's clear that he is one of the best midfielders in the world, but he can get better with us. We now have a lot of good options in the centre of midfield and that's good news for the club."

28 Şubat 2008 Perşembe

Pankartlar Asılsın


Bugüne kadar İstanbul ve Ankara'da stadlarda pankart asmak serbest iken Bursa'da yasaktı pankartlar. Bunun üzerine de öncelikle teksas.net ve ardından da bursasporum.com internet sitelerinin destek verdiği ve başlattığı kampanya ile imza toplanmaya başlanmıştı. Kampanya giderek büyüdü ve sonunda amacına ulaştı. Bugün emniyet genel müdürlüğünden yapılan açıklama ile pankartlara konulan yasak sona erdi. Pazar günü oynanacak Sivasspor maçında pankartlar tribünlerdeki yerini alacak. Uzun süreli hasretin ardından Bursaspor taraftarı da derhal pankart çalışmalarına başlamış. Cumartesi günü pankartlar stada asılacak ve pazar günü görme şansına sahibiz. Bir daha böyle yasaklar gelmemesi dileğiyle.

Rio Ferdinand

Manchester United'ın 29 yaşındaki defans oyuncusu Rio Ferdinand'ın sezon sonunda 4 yıllık anlaşması sona eriyor. United Rio ile yeniden anlaşmak için şimdiden görüşmelere başlamak istiyormuş fakat Rio'nun menajeri yaza kadar görüşmeyelim gibisindne birşeyler demiş. Amacı teklifleri değerlendirmekmiş de bakmayın öyle dediğine o da biliyor United'ın Rio'yu bırakmayacağını. Diğer takımların da tekliflerini öne sürerek biraz daha fazla koparmaya çalışacak.

Rio ilk açıklamalarında belirttiği üzere kısa süreli bir anlaşma yapmak istiyormuş. United ne kadar uzun süreli bir anlaşma için ısrar etse de Rio kısa olsun diyormuş. Fakat her ne olursa olsun United kesinlikle Rio'yu bırakmak gibi düşüncelerinin olmadığını mutlaka yeniden anlaşacaklarını belirtmiş. Rio da biraz nazlanıp imzalar zaten. Sadece daha fazla para istiyor, sonuna kadar da hak ediyor ve alacaktır da...

Derbi !!!

Son yıllarda Ali Sami Yen'deki derbileri izleyemiyordum malesef ya ligin solarına denk geliyor işin tadı kaçıyordu ya da bi şekilde denk gelmiyordu işte, neyse. Ama dünkü maçı iyi ki izlemişim diyorum kendi kendime. Futbol tarihinin unutulmaz maçları arasında yerini aldı kesinlikle. 2.dk'da gelen gol, son dakikada gelen tur, Gökhan Gönül'ün müthiş golü, kartlar, tribünler vs.




Maçtan sonra herkes hakemi konuşuyor maçı katletti diye. Doğrudur, hakem maçın içine etti bence de. Her pozisyona faul çaldı, iki dakika top oynatmadı adamlara. Sürekli kart çıkardı belki de kontrolü kaybetmekten korktu ama maçı da mahvetti malesef. Gösterdiği kartlara gelince bence doğruydular kartların hepsi. Lugano ve Volkan'ın kartlarına itiraz eden yok pek zaten genel olarak. Herkes Gökhan'ın yanlış bir şekilde atıldığını düşünüyor ama bence o da doğruydu. Şu yönden doğruydu; ilk yarıda Volkan Yaman taç kullanacakken topu değiştirip zaman çalmaya çalıştığı için sarıyı yemişti hakemden. Gökhan Gönül'ün de yaptığı ayn şeydi temelde. Hakem ilkine kart verdiği için buna da vermek zorunda hissetti kendini ve verdi. İkisine de vermese olurdu ama çifte standart uygulamak istemedi bana kalırsa ve kendince doğruyu yaptı. Volkan-Lincoln olayı ise çok komikti ve gereksizdi. Lincoln küfretti diyor Volkan ama hiç inanasım gelmiyor. Son dakikada golü atmış takımın oyuncusu sevineceğine gidip küfretsin bence mantıklı değil. Kaldı ki Lincoln bugün küfretmediğini, Volkan'ın iddaalarının aksine İngilizce bilmediğini, Almanca ve Portekizce bildiğini belirtmiş. Volkan'ın bir de dışarda etsin aynı küfürleri erkekse gibi söylemleri var ki ilkokulda olurdu böyle şeyler. Çkışta gel olm gibilerinden. Hakkaten çok komik. Lincoln küfretmiş olsa bile cezasını hakem verebilir tekme atarak mı terbiye edecek Volkan? Bu nasıl profesyonellik? Volkan'a önümüzdeki haftalarda tribünler koro halinde küfretseler Volkan gidip hepsini tek tek kovalayacak mı? Bu mudur yani? Bir de Türk insanı bunları kaldıramaz deyip damardan girmiş paşa. Taraftarların gözünde prim yapacak işte bu sayede. Bırak bu işleri bence Volkan.



Galatasaray Lugano'nun kartına kadar gayet iyiydi ama ondan sonra gelen sürekli fauller, kartlar ve skoru koruma iç güdüsü biraz maçı zevksizleştirdi Gs adına. Oyunu Fenerbahçe kontrol etti bir süre. Gs çok net pozisyonlara da girdi ama değerlendiremedi malesef. Fenerbahçe ise Gökhan Gönül'ün tamamen hayvani yetenekleriyle 2 pozisyona girdi ve birinde mükemmel bir gol buldu. Ha bir de Aurelio'nun vuramadığı kafa topu var, başka da pozisyonu yok Fenerbahçe'nin.



Genel olarak zevksiz, futbol yönünden çok kötü bir maçtı ama maç öncesi koreografiler, son dakika golü, kartlar, Volkan - Lincoln kapışması maçı unutulmaz yaptı. Fakat bu maçın yıllar sonra dahi hatırlanacak tek ismi Cünyt Çakır olacak muhtemelen.

27 Şubat 2008 Çarşamba

Geçmiş Olsun Yao




Yao Ming sol ayağında meydana gelen bir stres kırığıyla sakatlanmış ve de sezonu kapatmış. Kendisine ve bütün Houston Rockets taraftarlarına ayrıca da Çin halkına geçmiş olsun. Yao ming Nba'deki sezonu kapattığı gibi olimpiyatlarda da oynayamayacak. Yao Ming sezonu 22. sayı ve 10.8 ribaund ortalaması ile kapattı.


Klüp doktorunun açıklamasına göre iki seçenek var Yao'nun önünde. Ameliyat olmak ya da olmadan devam etmek. Fakat her iki türlü durumda da Yao'yu 4 aylık bir iyileşme süreci bekliyor olacak. Bu sebeple muhtemelen ameliyat olacak kendisi.


Houston ise bu yılda playoff'larda bir başarı elde edemeden önümüzdeki baharı bekleyecek. Onlar adına üzücü tabiki de. Yao'suz playoff yapmaları da imkansız nedeyse bu denli çekişmeli bir konferansta. Tekrar geçmiş olsun Yao.

26 Şubat 2008 Salı

Brian Forte

Brian Forte iki gün önce oynanan Seattle Supersonics - Los Angeles Lakers maçının hakemlerinden biri. Kendisi aynı zamanda Nba'in en cesur hakemlerinden biri de olmalı. Öyle ki dün geceki maçta Nba'in sembollerinden ve en popüler yıldızlarından Kobe Bryant'ı 2 teknik faulle diskalifiye etmiş bir hakem. Çoğu oyuncu Kobe'nin haşin bir bakışının ardından faul çalmak bile düşünürken onu oyundan atmak kolay iş değil.

Pozisyon, Kobe'nin bir ribaund pozisyonu sırasında kendisine faul yapıldıgını ve de faulun çalınmadığı üzerine itiraz etmesi ile başlıyor. Daha sonra Forte kendisine teknik faulu çalıyor. Fisher Kobe'yi yatıştırmaya çalışıyor fakat Kobe devam ediyor. Söylenmeye devam eden Kobe ikinci tekniği de yiyip oyundan atılıyor. Bu oyundan atılma kariyerinde ilk kez başına geliyor Kobe'nin. Forte de bu olay sayesinde bir hayli reklam olmuş oluyor.

Maç sonrası ise Kobe'nin yorumları şu şekilde;

"I'm disappointed, but I'm not going to comment on the official, I don't want to get fined any more."
"The first tech I got, I didn't say anything. On the second tech, that's a little different. Somebody just grabbed me on the arm [after a missed Seattle shot], smacked my arm, [they] missed the call. I go down to the other end of the floor, next thing I know, he gives me a tech."


Pozisyonla ilgili Bryant'ın yaptığı tek yorum ise; "watch the replay."

Phil Jackson'un yorumu ise şu şekilde;

"I told [Bryant] you shouldn't jump on junior, his dad might carry a grudge against you," Jackson said, smiling. "But that's nepotism in our league. That's Forte's son."

Pozisyonu da buradan izleyebilirsiniz.

24 Şubat 2008 Pazar

Carling Cup Final



Bir taraf maç sonrası primi için oynuyordu, diğer taraf ise eski oyuncuları ve çok sevdikleri Gazza için.



Tottenham maça iyi başlamıştı. Etkili ataklar geliştirdiler ama golü atamadılar. İlk yarı genel olarak beklenenin altında bir maç olmuştu. Çoğu lig maçı bile daha zevkli geçerdi bu maçtan. Ömer Üründül'ün de dediği bir gol maçı çok güzel yapmaya yetecekti. Drogba önce Lampard'a verdi şansı, o atamayınca da kendi geçti topun başına ve golü attı frikikten. İlk yarı o şekilde bitti.


İkinci yarı Tottenham gol için gelecekti. Enteresan bir pozisyonda yan hakemin ısrarları sonucu penaltı kararı ile Berbatov golü buldu. Daha sonra Lennon'un etkili, baş döndürücü akınları ile Tottenham gole yaklaştı ama bir türlü beceremedi golü atmayı. Hele bir de Zokora'nın kaçırdığı bir gol var ki akıllara zarar.


Maç uzatmalara gitti. Orta saha civarından kullanılan bir serbest vuruşta bomboş kalan Woodgate topu Cech'in yardımıyla da karışık ağlara gönderdi. Chelsea çok çabaladı daha sonra ama gol olmadı ve kupa Tottenham'ın oldu. Tebrikler Tottenham'a...

Kadıköy Yollarından Kareler

Feribot'da...

Bursaspor elele hep beraber tribüne...

Kadıköy Şükrü Saracoğlu'nda



Odam Kireç Tutmuyor...

Newcastle 1 - 5 Manchester United



Sezonun ilk yarısında Newcastle Old Trafford'a teknik direktörsüz çıkmış ve de ilk yarısı golsüz biten maçta ikinci yarıda gelen 6 golle Manchester United Newcastle'ı duman etmişti resmen. Dünkü maçta da benzer bir tarife uygulanmış Newcastle'a. Bu sefer yarım düzine değil de yarım deste olmuş. 2 Ronaldo, 2 Rooney bir de Saha'dan goller. Özellikle Rooney'in 2. golü izlemeye değer bir gol olmuş. Golleri buradan izleyebilirsiniz.


Newcastle'da ise Keegan geldiğinden beri hala bir galibiyet yok. Newcastle efsanesi bile olsa bu performansla nereye kadar gidebilecek Keegan merak ediyorum. Bir an önce kazanmaya başlaması lazım yoksa işi tehlikede. Manchester United ise Arsenal'in puan kaybettiği haftada kazanarak farkı yeniden 3'e indirmiş oldu. Şampiyonluk yarışı bu yıl çok fena. Arsenal kaçıyor Manchester kovalıyor. Bu iş Old Trafford'da ki maçta çözülecek gibi duruyor.


Ronaldo ise golleri ligde 21, toplamda ise 29 yaptı. Bir sakatlık falan gelmezse geçen yıl Kaka'nın aldığı bütün ödüllerin en büyük adayı. Bir aksilik çıkmazsa United tarihinin 32 gollük George Best'e ait sezonluk gol rekorunu da kıracak muhtemelen.


Kadıköy Fatihi


Maç öncesi Fenerbahçe'nin maça bazı oyuncularını dinlendirerek çıkacağını tahmin ediyordum ama bu şekilde toptan bir kadro değişimini de beklemiyordum. Aslında olması gereken de bu değildi. Oyuncuları dinlendirebilirsin ama 2şer 3er gruplar halinde. Bu tabi benim görüşüm ama bu şekilde daha mantıklı gibi. Bakalım önümüzdeki çok önemli Sevilla maçı öncesi Zico Ankaragücü deplasmanında da dinlendirecek mi oyuncularını?

Aslında maçın başında Fenerbahçe'de ilk kez izlediğim İlhan Parlak adlı eleman o net pozisyonu değerlendirebilseydi bunları konuşmuyor olabilirdik. Ama maçın daha 5. dakikasında bu maçın tam da Sinan'ın maçı olacağı belliydi. Orta saha, defans arası o kadar rahattı ki Sinan girdiği an at koşturabilecekti. Zaten Samet Aybaba da bunu görmüş olacak ki Sinan'ı hemen oyuna soktu o da girer girmez müthiş bir hareketle penaltıyı, sonra da golü buldu. Fakat Samet Aybaba'nın Cihan ısrarını hala anlayabilmiş değilim. İzlediğim her maçta Cihan forvet arkası olarak oynuyor ve çok fena eziyor topları, pozisyonları harcıyor hunharca. Bizim göremediğimiz neyi görüyor Cihan'da bize de gösterse çok mesut olucam. Ayrıca Samet Aybaba'nın Romachenko-Volkan Şen değişikliğini de anlamadım. Bir sakatlık olmadıysa-hiç varmış gibi değildi-çok anlamsız bir değişiklikti. Romaschenko gayet iyiydi çıkana kadar. Belki Sinan'ın yaptığı Volkan'ın da Fenerbahçe defansı arasında rahat hareket edebileceğini düşündi hızıyla ama olmadı pek.


Fenerbahçe defansı çok zayıf kaldı bana kalırsa. Can Arat ve Yasin anlaşamadıklarından mıdır heyecandan mıdır bilmem çok hata yaptılar. Defanstan çıkarken çok pas hatası yaptılar ama bizde pek değerlendiremedik hani. Onun aksine Bursaspor defansında Egemen ve Ömer Erdoğan herp doğru hamleyi yaptılar. İki kafa topu pozisyonu haricinde hiç pozisyon vermediler.

Sonuç olarak Fenerbahçe bir yıl aradan sonra yine kendi sahasında Bursaspor'a kaybetti. Kadıköy'de ligde en son yine Bursaspor yenmişti Fenerbahçe'yi ve gol yine Sinan'dan gelmişti. Sinan 3 - 3,5 aylık aradan sonra ilk maçında yine Fenerbahçe'ye patladı. Bu iki maçtan sonra Sinan'a artık yarın gazeteler "Kadıköy Fatihi", "Kanarya Avcısı" falan derler ki haklılar da. Umarım gerideki zorlu haftalardan sonra daha kolay bir fikstürle bu maç bir galibiyet serimizin başlangıcı olur. Sakatlarımız da iyileşiyor. Sinan döndü, Volkan döndüğünde eksiğimiz kalmayacak. Ah bir de Ceyhun'u almış olsaydık şimdi Cihan'la oynamazdık o bölgede. Neyse...

23 Şubat 2008 Cumartesi

Taylor vs Eduardo

Eduardo'nun sakatlığı ciddi demiştik bir önceki postta. Hem de ne ciddiymiş şu fotoğrafa bakınca daha iyi anlıyoruz.


Şu görüntüden sonra bu Eduardo bi daha futbola dönebilecek mi? Dönse ne yapabilecek Allah bilir. Gencecik bir yetenek harcandı gitti belki de. Yazık.

Wenger de maçtan sonra çok ağır konuşmuş Taylor hakkında ki ne dese yeridir.

"I think this guy should never play football again. What's he doing on the pitch?"

"It goes with the idea that to stop Arsenal you have to kick them and that kind of thing was waiting to happen," Many people have got away with too many bad tackles. We've escaped a few times but it's just not acceptable. If that is football it's better to stop it. The worst thing you hear after is that he's not the kind of guy who usually does that but you need to only kill one person one time - it's enough."

Birmingham menajeri Alex McLeish ise oyuncusunu korumaya çalışmış ama ne korunacak bir durum yok ortada. Düpedüz adamı biçmiş işte.

"Martin's not a dirty player. He's distraught because of the injury.

I've seen the challenge and, yes, the studs land on Eduardo's ankle. In slow motion these tackles always look bad but he's not a malicious player - Eduardo was just too quick for him," he explained. "The referee's done his job, it's a sending off but Taylor's not a malicious player."

Birmingham 2-2 Arsenal


Birmingham 3. dakikada Taylor'un kırmızı kart görüp oyundan atılmasından sonra nerdeyse 90 dakika 10 kişi oynadığı maçı son dakikada McFadden'ın ayağından gelen penaltı ile 1 puanı kurtardı. Tabi bu en çok Manchester United'ın işine yaradı. Bugünkü maçta deplasmanda Newcastle'ı mağlup edersek fark 2 ye iniyor yeniden. Daha Arsenal'in Old Trafford'a geleceini düşünürsek ve son geldiğinde ne olduğunu da göz önüne alırsak çok güzel bir maç olacak.







Birmingham 1-0 öne geçti McFadden'ın frikiği ile 28'de. Daha sonra ikinci yarıda Walcott 50 ve 55 de olmak üzere iki golle skoru Arsenal'e doğru çevirdi. Maç bitti derken de McFadden bir puanı kurtardı, sağolsun.



Bu arada Arsenal'in genç yıldızı Eduardo'nun da ayağı kırılmış maçta ona da geçmiş olsun. Sakatlanır sakatlanmaz hemen hastaneye kaldırılmış Eduardo. Durumu bir hayli ciddiymiş söylenilenlere göre. Tekrar geçmiş olsun.

Carling Cup Final Preview


Yarın saat 17 itibariyle başlayacak maçta Ada'da sezonun ilk kupası sahibini bulacak. Bir tarafta kupayı son 3 yılda 2 kez kazanan Chelsea diğer tarafta da yarı finalde 9 yıldan sonra Arsenal'i yenen hatta duman eden Tottenham Hotspurs.

İki takımda da eksikler var. Chelsea'da Terry ilk 11 çıkamayabilirmiş. Fakat Olympikos maçında son dakikalarda oyuna giren Lampard ilk 11 oynuaycak büyük ihtimalle.Tottenhamda ise Boateng ve Dawson sakat, King iyileşmiş fakat hazır olmayabilir. Chelsea menajeri Grant bu maçta Ashley Cole'a şans vermeyecekmiş büyük ihtimalle karısı ile ilgili problemleri sebebiyle.

Maç öncesi Tottenham'lı oyuncular adına kaptan Robbie Keane maçı geçtiğimiz günlerde tutuklanan Gascoigne için oynayacağız demiş. "Onu seviyoruz ve onun için oynayacağız, umarım iyileşir" demiş.

Chelsea tarafında ise kaleci Cech; kesinlikle favorinin kendileri olduğunu iddaa etmiş. Cech ayrıca; bu sezon içinde kazanabileceğiniz ilk kupa, bu kupayı kazandığınızda önünüzdeki yarışlar 4 den 3 e düşüyor. Bu kupayı kazanmak diğer kupalar için de iyiye işaret, işimizi kolaylaştırıyor demiş.

Bakalım yarın kazanan Gascoigne için Spurs mü olacak yoksa Cech'in de dediği gibi Chelsea mi olacak. Gönlüm Tottenhamdan yana ama favorisi yok tabiki bu maçın. Güzel bir maç olacağı kesin. Kaçırılmaz yarın saat 17 de Tv8'de.

Kupchak Etkisi

Bizim Kupchak Gasol'u takasla arakladığından beridir ortalık pek bi fena karıştı Nba'de. Trade deadline bitene kadar herkes saldırdı sağa sola ne koparabiliriz diye.





Phoenix Suns iyice kalınlaşan batı takımları arasında kısa kalmamak adına Shaq'ı getirdi Arizona'ya. Marcus Banks ve Marion Heat'e giderken Shaq Suns'a geldi. Shaq gelir gelmez de seyircilere yüzüklerini falan gösterdi tabi. Burda da kazanacağım merak etme manasında. Sonrasında da aynı Miami'ye gittiğinde yaptığı gibi birlikte oynadığım en iyi guard Nash, Kobe de yalan Wade de tarzında birşeyler geveledi. Fakat ilk çıktığı maçta Kobe ve Gasol'un hoşgeldin partisinde pek eğlenmedi Shaq. Toplara atladı, hopladı, zıpladı ama yetmedi malesef. Zaten tüm bunlar ilk maç ve Lakers'a karşı oynamanın gazlarıydı bence. Bir daha bu tip sahneler görmemiz zor. Shaq artık baya yaşlandı. Sakatlıklar başına bela oldu. O yüzükleri göstermekten öteye gidecek bir hamle değil bence. Play off larda gaza gelirse ve formda olursa tehlikeli olabilir ama o savunmayla Suns'ın işi zor. Tek bir kurşun hakları vardı ve bence de kötü kullandılar. Önümüzdeki günlerde daha iyi göreceğiz. Ama Bynum'suz Lakers'a dayanamadılar Bynum da dönünce şansları daha da azalacak malesef. Zaten koçları D'antoni de anlamış olacak ki; sezonun ilk maçında Phil Baba maçı kazandıktan sonra galibiyet molası aldğında snirlenmiş ve önümüzde 3 maç daha var bakalım o molaları kim alıyor demişti. Son maçtan sonra da inşallah playoff'da onlarla karşılaşmayız diyor Dantoni. Komik adam şu Dantoni.







Batı'nın silahşörleri silahları kuşanırken Dallas da boş durmadı tabi. Kidd takasına giriştiler onlar da. İlk haliyle Kidd, Malik Allen karşılığında Devean George, Jerry Stackhouse, Desagana Diop, Devin Harris ve iki tane de draft pick'e takas oluyordu ama ex-laker George takası veto etti. Takas da yattı böylece. Allstar arasından hemen sonra oyuncular değişti ve takas oldu. Kidd, Allen, Antonie Wright for Ketih Van Horn(sign and trade), Diop, Harris, Treton Hassell, Maurice Ager iki adet first round pick ve de 3 milyon dolar cash karşılığında. Dallas da şampiyon olmak için iyi bir hamle yaptı ama Diop'u kaybetmeleri kötü oldu. Bench derinliği de kayboldu takımın. Bir uzunla anlaşmazlarsa işleri zor. Millet Shaq'ı getirirken sen en iyi uzununu verirsen işin zor olur tabi. Ama mutlaka biriyle anlaşacaklardır. Kidd de iyice karışan Batı konferansında neler yapacak göreceğiz. Lakers şu hamleyi yapmasa Kidd ve Nowitzki için Dallas'ı desteklerdim ama malesef.


Son olarak da dün gece doğu takımları arasında blockbuster diyebileceğimiz bir takas oldu. Cleveland Ben Wallace, Joe Smith, Wally Szczerbiak ve Delonte West'i kadroya kattı. Chicago ise Drew Gooden, Larry Hughes, Shannon Brown, Cedric Simmons'u kadroya attı. Seattle ise deli gibi cap boşaltma olayıa kafayı takmış olacak ki kontratı büyük oyuncuları gönderip daha kısa sürede biten yüklü kontratlar aldılar. Donyell Marshall, Adrian Griffin, Ira Newble.
Her takım istediğini almış gibi gözüküyor. Seattle ve Chicago biraz ilerisi için hamle yapmış gibi duruyor ama Cavs bi risk aldı takımı güçlendirmek adına. Güçlendiler de kağıt üstünde. Bunu sahaya yansıtırlarsa doğu finali uzak değil.

Bunların dışında ufak tefek takaslar da oldu. Batı'nın lideri Hornets bench katkısı adına Bonzi Wells ve Mike James adına Bobby Jackson'u verdi. İki takım için de iyi takas. Hornetse bench katkısı, Houston'a da sayı atabilecek kenar adamı geldi.




Spurs de herkes bir uzun katarken boş durmayıp Kurt Thomas'ı kattı kadroya. Francisco Elson ve de Brent Barry'i ve de bir de draft hakkı ile beraber gönderdiler. Thomas iyi oyuncu ama yaşlı gibi sanki. Barry de faydalı oluyordu takıma ama takası yapan Spurs ise bir bildikleri vardır diyoruz tabi.

Detroit ve Toronto arasında da Juan Dixon - Primos Brezec takası oldu. Toronto tam bir international takım olma yolunda devam ediyor. Bu da çerez niyetine bir takas gibi, pek birşey değiştirmez.

Neyse ki Artest to Spurs ya da Artest to Nuggets takası olmadı. Çok ilginç bir takım olabilirlerdi zira o şekilde. Bize de fazladan bir rakip çıkabilirdi yada ilk turda boşuna zorlanabilirdik kimbilir. Herneyse herkese hayırlı olsun bu takaslar.

22 Şubat 2008 Cuma

Wes Brown



Bundan önceki yıllarda dallamalıklarıyla bildiğimiz Wes Brown bu yıl iyi bir sezon geçiriyor şu ana kadar. Sağlam United defansının sağlam oyuncularından. Tabi bunda kaptan Gary Neville'ın sakatlığının da etkisi büyük. O olmayınca meydan Brown efendiye kaldı. Brown da şansını iyi kullandı, hakkını yemeyelim iyi top oynuyor. Fakat bu gene de yazın bu bölgeye transfer yapılması gerektiği gerçeğini değiştirmez.
Brown paşaya sezon sonu bitecek olan sözleşmesini uzatması için teklif yapılmış fakat beyimiz haftalık 45.000 pound'u beğenmemiş, 55 istiyormuş. Sorun olacağını sanmıyorum bir şekilde anlaşılır. Koskoca Fergie 10 bin pound için bırakmaz tuttuğu bir adamı. Ama Brown'un bu tavırları sonrası sinrilenmiş olsa gerek ki menajerine ve Brown'a giydirmiş hafiften.
"Players of today live in their agents' pockets,"

"It's a situation which depresses me at times, it really depresses me."
"Wes has been with us since he was 12, but I don't think that matters these days. "

Çocukluğundan beri o formanın ekmeğini yiyen birisi olarak biraz daha uzlaşmacı olabilirdi. Anlaşma olacaktır büyük ihtimalle dediğim gibi ama keşke bunu Fergie'yi kızdırmadan halletseydi. İyi oynadı ya bu sezon talipleri arttı paşanın ona güveniyor. Hayırlı olsun bakalım.



16 Şubat 2008 Cumartesi

All-Star 08 New Orleans #1




Bu gece Nba'de All-Star hafta sonu başlıyor. İlk maç her zamanki gibi çaylaklar ve ikinci yıl oyuncuları arasında oynanacak. Aslında 1 numara seçimi Oden olsaydı çok daha güzel bir maç olabilirdi ama bu hali de güzel olacak bence. Özellikle atletik oyuncuların yapacağı inanılmaz smaçlar bekliyorum. Jamario Moon, Sean Williams ve Rudy Gay'den...



Bizim memleketin çocuğu Farmar da güzel bir oyun çıkarır muhtemelen ama ne kadar süre alacağında bağlı olay biraz. Mvp adayım Rudy Gay tabi sopphomores karmasının maçı kazanacağını düşünerek söylüyorum bunu.





Rookies: Kevin Durant, Jeff Green, Mike Conley jr, Luis Scola, Yi Jianlian, Juan Carlos Navarro, Jamario Moon, Sean Williams, Al Horford



Sophomores: Jordan Farmar, Brandon Roy, Lamarcus Aldridge, Rudy Gay, Danniel Gibson, Andrea Bargnani, Ronnie Brewer, Rajon Rondo, Paul Millsap

15 Şubat 2008 Cuma

Geldim

Uzun zamandır doğru düzgün güncelleyemedik malesef burayı. Tatil, internet erişimi problemleri, sınavlar falan filan derken çok boşladık. Bu sürede de zaten bir hayli az olan okuyucu kitlesini kaybetmediğimi umarak derhal eski günlere dönmeye çalışacağız artık elimizden geldiğince.

Buraya uğrayamadığımız zaman boyunca çok şeyler oldu, biz aktaramadık. Shaq Suns'a geldi Gasol'den sonra derken Kidd de geldi gelecek. Aslında iş bitmişti ama Devean George ben Nets'de oynamam deyince takas şimdilik yattı. Bir şekilde ayarlanır o takas daha bir haftası var. Batı cadı kazanına döndü iyice. Bakalım Lakers nereye kadar gidecek.

City-United derbisi oynandı, yolculuk sebebiyle ilk yarıyı izleyebildim sadece. Kaybetmişiz bu yıl ikinci kez City'e. Fark 5 oldu Arsenal ile. Derbide Busby Babes'e muhteşem bir anma töreni yapıldı. Formalar, tribünler vs.

Bu gecede All-Star hafta sonu başlıyor. Hidayet'i almadı Stern ibnesi. Ray Allen'ı çağırdı son olarak sakat Butler'ın yerine. Kobe'de üçlük yarışmasına katılmayacak parmak sakatlığı sebebiyle. Maçta oynaması muhtemel ama belli değil henüz. Bu gece de Rookies-Sophomores maçı var. Gönlümüz Farmar ile birlikte. Yürü aslanım.

Evet geri döndüm, bir aksilik çıkmazsa..

4 Şubat 2008 Pazartesi

Bienvenido Pau


Turnuva için Adabazarr'da bulunurken son 3-4 yılın en güzel haberlerinden birini aldım belki de. 2003 finalinden beri yalama olmuş. milletin diline sakız olmuş Lakers o günden itibaren artık contender olmuştu yeniden. Gecenin 4'ünde gelen haberle bütün gecem dağılmıştı, uyku falan kalmadı tabi haliyle. Çok uzun zamandı böyle sevindiğimi hatırlamıyorum. Daha bir gün öncesine kadar Lakers'a bir süre ara versem iyi olacak diye düşünürken şimdi ise önümüzdeki ilk maçı iple çekiyorum. Gasol'ün etkisi daha oynamadan kendini gösterdi ki doğu deplasman turunda Toronto ve Washington'u fena tokatladık. Bir de bu takıma Gasol ve Bynum eklenince hayal bile edemiyorum. Bir aksilik çıkmazsa uzun yıllar sonra Lakers-Celtics finalleri bizi bekliyor olacak (inşallah)




Daha yazacak çok şey var ama sevinçten ve heyecandan kelimeler dökülmüyor malesef buraya. Yarın gece Nets deplasmanına ilk kez Laker olarak çıkacak İspanyol Boğası Gasol. Takım için söyledikleri, memnuniyeti, Kobe ve Phil'in Gasol hakkındaki görüşleri vs. ilerleyen günlerde ara ara aktarmaya çalışacağım. Şu an için sadece yarın gece 02.30 da ki Nets maçına kilitlenmiş durumdayım. Hoşgeldin Gasol, hoşgeldin.



Gasol'ün fotoğraflarda bu kadar güleryüzlü ve mutlu görünmesi çok sevindirici hakkaten. Adam zaten küçükkende Laker'dım ben abi kolumu kesseniz Purple & Gold akar demiş.

1 Şubat 2008 Cuma

Adabazarr


13. batug.com basketbol günleri sebebiyle 3-4 gün boyunca Adabazar'a gidiyorum ve malesef bu süre içinde kısa bir tatil olacak Kapalı Kale Arkası'nda. Bakalım Yiğit Abi'mizin bahsettiği gibi bir yer mi Adabazar. Görüşmek dileğiyle...

2008 All-Star Hafta Sonu, New Orleans

Geçtiğimiz haftalarda ilk beşler açıklanmıştı şu şekilde;





















Daha sonrasında da smaç yarışmasına katılacaklar açıklandı; Jamario Moon, Dwigt Howard, Gerald Green, Rudy Gay.
Üçlük yarışması ve yetenk yarışmacı katılımcıları henüz belli değil.


All-Star maçı yedekleri de biraz önce açıklandı ve gururumuz Hidayet'in ismini duymayı beklerken malesef duyamadık.


Doğu yedekleri; Caron Butler, Chauncey Billups, Chris Bosh, Antawn Jamison, Paul Pierce, Richard Hamilton, Joe Johnson şeklinde.

Batı yedekleriyse; Dirk Nowitzki, David West, Carlos Boozer, Chris Paul, Steve Nash, Amare Stoudamire, Brandon Roy şeklinde.


Doğu yedeklerinde Hamilton ya da Johnson'un yerine kesinlikle Hidayet olmalıydı bence. Gerek takım başarısı gerekse bireysel performans olarak ikisinden de aşağı kalır yanı yok. Kaldı ki takımının son periyotlardaki en kilit adamı vs. Hidayet'e ayıp edildi resmen.


Batı yedeklerinde de Baron Davis bence kesinlikle olmalıydı. Geçen yıl Dallas'ı eledi bu adamlar boru değil. Bu yıl da takımı taşıyordu resmen. Ona da büyük ayıp oldu. David West de ev sahibi kontenjanından ve takımın durumundan oalya dahil oldu ama bence ondan daha fazla hakedenler var.

All-Star zevkinin içine ettiler koçlar resmen. Allah akıl fikir versin bu koçlara.
Maçın formaları da şu şekilde;






Maçı doğu kazanır, Lebraaam mvp olur, smaç yarışmasını da Jamario Moon alır.