30 Ağustos 2008 Cumartesi
Bulgaristan
1 haftalığına Bulgaristan'a, memlekete, doğduğum yerleri görmeye gidiyorum. Bir hafta boyunca Kale Arkası kapalı olacak. Dönüşte tekrar görüşmek üzere.
En Değerli Ronaldo
Bu oylamayı teknik direktörlerin oyları sonucu yapıyorlarmış sanırım. Eğer öyleyse ve bu oyları kim veriyorsa açıklasalar da bilsek. Merak ediyorum hakkaten.
Kalede Cech veya VDS alacaktı zaten, çok belliydi. Cech ortalama bir sezon geçirdi bana göre yani her zamanki kadar iyiydi. VDS de ona yakın bir performans gösterdi. E burada ayrımı nasıl yaparız? Ödülü kupayı penaltılarla alan VDS'ye veririm ben olsam. Cech alsa yine çok ağır olmazdı ama VDS bu haliyle de alamazsa nasıl alacak. Siirt Jetpaspor'la Chelsea'yi yendikleri zaman m?
Defansta ise Terry'nin o penaltıyı kaçırmasa kesin alırdı demiştim. Ama şu durumda ihtimal dahi vermiyordum ödülü almasına. Çat diye John 'Big Man' Terry dediler açıklanırken şok oldum kaldım. Tamam takımın kaptanı, yüreğiyle oynuyor geyikleri bir tarafa da o penaltıyı babam mı kaçırdı? Kupayı onun yüzünden kaybetmedi mi Chelsea? Diğer tarafta da Terry ile yarıştığı iki kupayı da kaldıran ve en az onun kadar harika bir sezon geçiren Ferdinand eli boş döndü Monaco'dan. Ayıptır. Bu ödülü Terry'nin alması bana göre tamamen teselli amaçlı gibi geliyor.
Orta sahaya geçtiğimizde yine bir teselli ödülü. Annesini kaybeden Lampard nasıl oldu da ödülü alınca gökyüzünü göstermedi acaba? Lampard ne yapmış da yılın en iyi orta sahası olmuş bana bi anlatıversin Platini? Orda Fabregas dururken nasıl Lampard alıyor? Hadi Fabregas'a vermiyecekseniz o zaman sa Scholes'a ver kupanın ve Barca'ya çaktığı o füzenin hatrına. Defans ödülüyle birlikte en komedi ikinci ödül de buydu malesef.
Forvette ise Chelsea'lilere teselli ödüllerini dağıttıklarını görünce bir an içimden ulan acaba bunu da Drogba'ya verirler mi diye düşünmedim değil. Kırmızı kart gördü ya. O değil de Anelka adaylar arasında olsa kesin alırdı yalnız onu bilirim. İşin geyiği bi yana en garanti ödül buydu zaten. Ronaldo aldı ödülü. Aslında Torres alsa yakışırdı ama Ronaldo'nun böyle bi sezonuna denk gelmesi onun şanssızlığı oldu.
Yılın en değerli futbolcusu ödülünü de Ronaldo aldı yine. Olması gerektiği gibi.
Süper Zenit
Öncelikle Manchester United sakatları ve diğer eksikleriyle sezona hazır değil bu çok açık görüldü. Savunmada geçen yıl yapılmayan hatalar yapılıyor, hücumda da hiçbir şey üretemeyen bir takımdı dün. Neville bitmiş malesef, ne bir bindirme ne de bir orta eskisi gibi. Sol tarafta Evra bişeyler yapmaya çalıştı ama onu da Nani tıkadı resmen. Nani ne zaman bişeyler yapması beklenen adam olsa sıçıyor yetmiyor bi de üstüne sıvıyor. Dün Nani o kadar iğrenç bi futbol oynadı ki sormayı gitsin. Sağ tarafta da Fletcher kıvıramadı kanatta oynama işini. Ortada da Scholes-Anderson hücuma pek yardımcı olamadılar. Zaten Zenit orta sahasıyla cebelleşmekten halleri kalmadı. İleri uçta Tevez elinden geleni yaptı, United ne ürettiyse Tevez sayesinde. Rooney de dün Nani'den halliceydi yani. Ne eski hırsı vardı rakibi kovalarken, ne de başka bişey. Zaten gol vuruşları berbattı. Maçın kritik dakikalarında iki tane net denilebilecek pozisyonu çarçur etti. Berbatov gelirse şu form durumlarıyla Rooney klübeye gider. Yedek klübesinde de maçı değiştirmesi için giren adamlar da O'Shea, Wes Brown olunca gol mol atamadı United. Bir an önce tam kadro oynamaya ve Berbatov'a ihtiyacı var United'ın, ha bir de sağ bek alınırsa şukela olur.
Zenit de United'e süper hazırlanmış. Orta sahada Scholes ve Anderson'a üstünlük kurdular. Kanatlardan da ataklara izin vermeyince tüm yük Tevez'e bindi. 2-o lık bir bölüm ve 2-1 den sonraki bölüm hariç Zenit istediği gibi oynadı. Ortada Tomashchuk harikaydı. İlerde Danny topu ayağında tutan, adam geçen, vuruş yeteneği olan bi adam ama hala da o kadar para etmez bence. Sağ kanattaki Anyukov Nani'yi hayata küstürdü resmen.
Maçın ne ilgin pozisyonu da Scholes'un elle attığı goldü. Güzel bir vuruştu esasında ama hakem yakaladı tabi. Gerçi yakalayamayan da yoktur biz bile tv'den anında fark ettik. Scholes'u uzun zamandır hiçbir United maçında bu kadar ciddiyetsiz görmemiştim. O hareketle resmen maçtan sıkılmıştım, çıktığım iyi oldu der gibi bitirdi maçı. Zaten bu Süper Kupa'ya nedense adının önemi bir türlü verilmiyor bi türlü. Bu Zenit Real Madrid ve Juventus'u zorlar gibi geldi bana bilmem ne dersiniz?
29 Ağustos 2008 Cuma
Al Gülüm Ver Gülüm #2
Everton Manchester United'dan Louis Saha ile 2 yıllık sözleşme imzalayacakmış sağlık kontrolü sonrası. Saha benim çok sevdiğim futbolculardan biriydi, iyi de bir kariyeri vardı United formasıyla ama sakatlık belasından kendini kurtaramadı bir türlü. Nerdeyse iki yıldır 2 maç üst üste oynayamadı ve sonunda elden çıkartıldı. Everton'da Lars Jacobsen ve Segundo Castillo'dan sonra Saha'yı alarak transfer sezonun bitmesine az bir süre kala bir açıldı pir açıldı. Güle güle saha yolun açık olsun.
Manchester City Abramovich'in ilk yıllarında deli gibi para savurup önüne geleni Chelsea'ye kattığı zaman sattığı Shaun Wright Philips'i geri aldı. Zamanında 21 milyon pound'a Stamford Bridge yolcusu olan SWP şimdi 8.5 milyon pound'a geri dönüyor. Abramovich de para çok tabi koymaz nasılsa.
City ayrıca Espanyol'un Arjantinli defans oyuncusu Zabaleta ile de 6,5 milyon pound karşılığında anlaşmış. Taksin savuruyor paraları...
Aston Villa Newcastle Unitedın kanat oyuncusu James Milner ile 4 yıllık anlaşmış. Bonservis bedeli yaklaşık olarak 10 milyon pound kadar tahmin ediliyor. Milner daha önce Aston Villa'da bir sezon kiralık oynamıştı. Uzun süredir de Villa menajeri Martin O'Neill'in takibindeymiş.
Herkes bu kadar tranfer yaparken Arsene Wenger'in de canı mı çekmiş nedir, yönetimden bütçe istemiş transfer yapmak için. Arsenal yöneticisi Danny Fiszman da Wenger 30 milyon pound'luk bir oyuncu almak istiyorum desin hemen işi bitiririz, merak etmesin demiş. Wenger de orta sahaya bir takive yapabilir her an.
Liverpool maddi imkansızlıklar sebebiyle yeni stadı Stanley Park'ın yapımını ertelemiş. Stadın yapımı şimdilik durdurulmuş. Bu arada Liverpool Fenerbahçe'nin de gündemine sık sık gelen Riera ile görüşmeleri sürdürüyor ve anlaşma yakınmış.
Unutmadan Chelsea-Robinho ilişkisinde de ilginç gelişmeler var. Robinho gitmek istiyorum demişti, Real de şu kadar parayı verin alın demişti. Ardından da Robinho'nun bu hafta sonu ilk maçına çıkabilieceği söyleniyordu, hatta sitesi üzerinden Robinho adına formalar bile satılmaya başlanmıştı ama Real Madrid yöneticileri yan çizmişler. Satışa çıkan formalar da bi anda siteden kalkmış. Bakalım ne olacak Robinho'nun akıbeti.
O kadar transfer oluyor bi Berbatov'u alamadı bizim Sir de. Ayıplıyorum kendisini. Tottenham da ne inatçıymış 30 milyon'dan bi kuruş aşağı olmaz diyorlar, bir sene klübede oturur ama gene olmaz diyorlar. O iş nasıl olacak bakalım.
28 Ağustos 2008 Perşembe
Champions League 08-09
GROUP A: Chelsea, Roma, Bordeaux, CFR Cluj
GROUP B: Internazionale, Werder Bremen, Panathinaikos, Anorthosis
GROUP C: Barcelona, Sporting Lisbon, Basel, Shakhtar Donetsk
GROUP D:Liverpool, PSV Eindhoven, Marseille, Atletico Madrid
GROUP E: Manchester United, Villarreal, Celtic, Aalborg
GROUP F: Lyon, Bayern Munich, Steaua Bucharest, Fiorentina
GROUP G:Arsenal, Porto, Fenerbahce, Dynamo Kiev
GROUP H: Real Madrid, Juventus, Zenit St Petersburg, Bate Borisov
Şampiyonlar Ligi 2008-2009 sezonu için kuralar çekildi ve gruplar yukarıdaki gibi oluştu. İlk bakışta hemen Fenerbahçe için birşey söylemek gerekirse ne çok zor ne de kolay diyebileceğimiz bir kura. Daha zor veya daha kolay bir grupta olabilirdi, orta halli bir grup bence. Porto önemli oyuncuları Bosingwa ve Quaresma'nın yerlerini dolduramazsa Fenerbahçe'ye bir şans doğar. Onun dışında Arsenal ve Porto'nun gruptan çıkacağını düşünüyorum. Fenerbahçe ise Josico transferi ile taraftarını da hayalkırıklığını uğrattı. Aurelio, Appiah gibi isimlerden sonra aynı katkıyı verebilecek bir oyuncu değil bence. Yine de işi Kadıköy'deki maçlar belirleyecektir çünkü bu grupta Fenerbahçe'nin deplasmanlarda çok da fazla puan toplayabileceğini sanmıyorum.
Manchester United açısından bakarsak da fena olmayan bir kura diyebiliriz. Üçüncü torbadan Celtic'in gelmesi biraz kötü oldu, zira United'ın Celtic ile ilgili hoş olmayan anıları var tarihte. Sakatlıkların toparlanması ve Berbatov'un da -hala- katılımıyla guptan lider çıkacağını düşünüyorum. 2.sıra için Villareal ve Celtic kapışırlar. Kendi evinde puanları fazla toplayan takım turu geçer burda da. Aalborg zaten hava alıp ülkesine döner 6 maç sonunda. İki takımın birbirleriyle yapacakları maçlar önemli o yüzden. Ama Villareal çıkar gibi geliyor bana.
Diğer gruplarda da kırmızı ile yazdıklarım tur atlar, mavi ile yazdıklarım da 3. olur diye tahmin ettim. Zorlandıklarım oldu ama genel anlamda tutar gibi geliyor bana eheh. En dikkat çekici gruplar ise Liverpool ve Atletico Madrid grubu başta olmak üzere, Lyon'un grubu ve Panathinaikos-Anorthosis takımlarını karşılacağı grup.
Liverpool'un en önemli kozu Torres'in eski takımı Atletico Madrid'e karşı Vicente Calderon'da oynayacağı maç ve alacağı tepki bu maçı ilginç kılacak etmen. Gruptaki diğer takımlara da baktığımızda PSV ve Marseille da gruptan çıkabilecek takımlar ama Atletico ve Liverpool burdan çıkar gibi. Gruptaki her maç güzel oalcak fakat Liverpool-Atletico maçları bir ayrı tabi ki.
Lyon'un grubu ise 4 takımın da gruptan çıkabileceği denklikte bir grup. Güçler birbirine çok yakın ama geçen yılın da hırsıyla Bayern çıkar burdan. Lyon yıllardır CL gediklisi oldu ama sert Fiorentina ve Steua Bükreş de sürpriz yapabilir. Açıkçası en dengeli grup ve ne olacağını kestirmek zor.
Panathinaikos-Anorthosis maçları da Kıbrıs Rum Kesimi-Yunanistan takımları olmasının dışında Anorthosis'in Panathinaikos'un ezeli rakibi Olympiakos'u eleyp buraya gelmesiye daha da ilginç bir hal aldı. Abi kardeş haline gelen iki takımın maçları nasıl geçecek bakalım.
Super Cup 2008
29 Ağustos Cuma
Stade Louis II, Monaco
Show Tv 21:45
United'da eksikler devam ediyor. Ronaldo takımla Monaco'ya gitmiş ama oynamayacak muhtemelen ödül töreni için Monaco'da olacak. Giggs, Carrick ve Brezilyalı da Silva ikizler de Monaco'ya götürülmemiş.
Zenit'de ise yazı sakat geçiren Pregobnyak maça hazır ve heyecanla bekliyorum bu maçı demiş. Kaptan Tymoshchuk da maç hakkında umutlu konuşmuş. Zenit'in Rusya transfer rekorunu kırarak Dinamo Moskova'dan transfer ettiği Danny de yarınki maçta forma giyebilecekmiş. Tabi Zenit'in en büyük yıldızı Arshavin de sahada olacaktır. Güzel bir maç olacak ama biz kazanalım.
Rahat mı Batıyor Ne?
Bütün yaz Ronaldo'nun Real Madrid, İspanya maceraları ile yattık kalktık. Yok efendim çocukluk hayaliymiş, yok küçüklüğünden beri oynamak istermiş, yok annesi o forma ile görmek istiyormuş falan filan. Onu atlattık şimdi de Vidic çıkmış yok buranın insanları soğuk, tüm gün çalışıyosun akşam gelip televizyon izliyosun o kadar. Havalar zaten sürekli yağmurlu, güneş yüzü gördüğümüz yok demiş. Kimse kusura bakmasın ama futbol hayatım bitene kadar İngiltere'de kalamam kesinlikle, İspanya'da da kendimi denemek istiyorum demiş.
"I will never stay to live in England, that's for sure.
You get only a brief glimpse of sunlight before it's all cloudy again. The winters are mild, but in summer the temperatures seldom go higher than 20C. And it rains, rains, rains.
In future, I would like to test myself in another top league. I'm thinking of Spain. At least there will be no reason to complain about the weather. In England, they say that Manchester is the city of rain. Its main attraction is considered to be the timetable at the railway station, where trains leave for other, less rainy cities.
It's not only the weather that I'm not happy about here. In Russia and Serbia the people's way of life is similar. In England it's totally different. Here they just don't have time to feel the joy of life. The only time to meet friends is at weekends, but for football players it's the busiest time of all. It was much easier for me to adapt to Russia than England. In England I had no one to talk to. The first month was especially hard. I lived alone in a hotel, which I left only for training. I thought I would go crazy inside those four walls."
Hayır madem bu kadar rahatsızdın havadan, ortamdan, İngilizlerden, İngilizlerin hayat tarzından, takım arkadaşlarından, çalışma şartlarından falan şimdi mi aklına geldi yani? Kazandın tabi kupaları şimdi konuşmak rahat. Kazanacak kupa mı kaldı? Gideyim azıcık da İspanya'da Akdeniz sahillerinde top koşturayım, arada iki Ibiza yaparım diyosun çıkıp. Alışamadıysan kaç senedir niye kaldın?
Eşşek yüküyle para kaldırıyosunuz, kupalar kazanıyosunuz sonra da İngilizler şöyle, havalar böyle. Olmuyor ama. Çok hevesliysen gel madem bizim buralara sıcaktır da havalar. Ararsın İngiltere'yi sonra. İnsanımız da sıcakkanlıdır, bi maçla kral olursun ertesi maç, maç çıkışı "are you player, are you big player lan" diye tokatı bile yersin.
27 Ağustos 2008 Çarşamba
Pavyluchenko Londra'ya
Euro 2008'de en çok parlayan isimlerden biriydi Pavyluchenko, takım arkadaşı Arshavin ile birlikte. Şampiyonanın bitmesinin ardından da birçok takımla adı geçti. Roma ve Tottenham bunlardan en ciddi olanlarıydı. Tottenham'ın adı bir diğer Rus Arshavin ile de sıkça anılmıştı ama kısmet Pavyluchenko'yaymış. Rus forvet yaptığı açıklamada Tottenham klübü ile anlaştığını ve vizesini beklediğini söylemiş. Gerekli işlemler tamamlandığında Roman Tottenham oyuncusu olacak. Bu da bir kaç gün içinde gerçekleşecektir.
"I am back in Moscow and I will not play in Kiev, and I can confirm I am going to Tottenham.
Everything happened very fast and I haven't had time to say 'goodbye' to my Spartak team-mates but I hope I will be able to do that then they get back from Kiev.
I am waiting for a Visa and as soon as it is granted, I am ready to go to England and sign."
Pavyluchenko şimdiden İngilizce kurslarına da başlamış bu arada. Bu transfer Berbatov'un Old Trafford hayallerini de hızlandıracaktır kesinlikle. Tottenham artık harcadığı paraların karşılığını alabilecek mi, puanları 3er 3er toplamaya başlayabilecek mi göreceğiz.
26 Ağustos 2008 Salı
Kimse yoksa Fletcher Var
Geçen yılın CL ve Premier Lig şampiyonu Manchester United 2 hafta 2 gol atabildi ve 4 puan topladı. Bunda kadrodaki sakatlıklar ve cezalıların payı çok büyük tabiki. Ronaldo yok, Hargreaves, Rooney, Carrick, Tevez sakat. Anderson olimpiyatlarda... Kadroda çok önemli eksikler var ama Fletcher iki haftada attığı 2 golle takımına 4 puan getirdi. Kadro yavaş yavaş toparlanmaya başladı ama Fletcher da bu sürede taraftarın ve Sir'in gözünde değerini yükseltti. Solskjaer futbolu bıraktı, eskiden bu tip golleri ve puanları o getirirdi kritik zamanlarda. Fletcher da görevi devralmışcasına devam ediyor. Yürüyedur Fletcher...
Eto Olmadı Rivaldo
Rivaldo çok zor bir günün ardından kararını verdiğini ve artık gideceğini belirtmiş. AEK ile de her konuda problemlerin giderildiğini ve artık Özbekistan'da oynayacağını belirtmiş. Hayırlı olsun.
25 Ağustos 2008 Pazartesi
Berbatov ve Hayalleri
24 Ağustos 2008 Pazar
11 Yıl Sonra
Bursaspor sezona Hacettepespor'u deplasmanda 2-1 yenerek 11 yıl sonra üç puanla başlamış oldu. Dile kolay 11 yıl. Kendimi bildim bileli sezona kötü başlar, devamında bi ileri iki geri gider iş sıkışınca da son gazla ligde kalırdık. Bu iş hep böyleydi uzun zamandır. Daha ligin bitmesine 33 hafta var ama ilk haftaya galibiyetle başlamayalı çok olmuştu. Gaza gelip naralar atmak manasız ama inşallah bu sezon farklı olacak. Hayırlı olsun.
23 Ağustos 2008 Cumartesi
Uefa Players of the Year
Avrupa'da yılın futbolcu ödülleri adayları açıklandı. Adaylar şu şekilde;
Goalkeeper of the year: Manuel Almunia (Arsenal), Petr Cech (Chelsea), Manuel Neuer (FC Schalke 04), Jose Reina (Liverpool), Edwin van der Sar (Manchester United).
Defender of the year: Jamie Carragher (Liverpool), Rio Ferdinand (Manchester United), Carles Puyol (Barcelona), John Terry (Chelsea), Nemanja Vidic (Manchester United).
Midfielder of the year: Michael Essien (Chelsea), Cesc Fabregas (Arsenal), Steven Gerrard (Liverpool), Frank Lampard (Chelsea), Paul Scholes (Manchester United).
Forward of the year: Didier Drogba (Chelsea), Lionel Messi (Barcelona), Cristiano Ronaldo (Manchester United), Wayne Rooney (Manchester United), Fernando Torres (Liverpool).
Adaylara baktığımda bütün ödülleri Man Utd oyuncuları toplayabilir gibi geliyor. Ama hepsini de vermezler diye de düşünüyorum diğer yandan. Kalede Van der Sar yarın final ve finaldeki etkili performansıyla kupanın kazanılmasında önemli paya sahipti. Cech ise zaten her zaman mükemmel, o da takımını finale çıkardı. Schalke'nin genç kalecisi Neuer'in de Porto deplasmanındaki performansı unutulmayacaklar arasına girdi ama ödül VDS'ye gider.
Defans hattında ise Avrupa'nın en az gol yiyen takımlarından biri olarak sezonu tamamlayan Man Utd'in defanstaki en önemli oyucusu Ferdinand alır tartışmasız, almalı. Ferdinand almayacaksa eğer Vidic'e gider ödül. Terry o penaltıyı kaçırmasa Chelsea CL'yi kazansa Terry alırdı ama şimdi alamaz.
Orta sahada da Scholes ve Fabregas çekişirler. Ben olsam Scholes'a veririm ama Cesc alırsa da kimse ağzını açıp da bişey diyemez.
Forvet mevkii en sorunsuz mevkii heralde. Ronaldo alır. Torres'e de yakışırdı ama onun şanssızlığı Ronaldo'nun hayvani sezonuna denk gelmiş olması.
Sheva Yeniden Milan'da
Shevcenko 2 yıllık Chelsea macerasından sonra yeniden Milano'da, Milan'da. Chelsea'de geçirdiği şanssız ve başarısız sezonlardan sonra Milan'da yeniden doğabilecek mi bakalım? Bu arada Milan'ın hücum oyuncularını saydığımızda saygı duruşuna geçesi geliyor insanın. Kaka, Pato, Ronaldinho ve Shevchenko. Ronaldhinho ve Sheva eski formlarından uzak, Pato da oldukça genç. Ama bu dörtlü çok can yakar uyum sorunu yaşamazlarsa.
Transferle ilgili ayrıntılar henüz açıklanmamış. Maliyeti nedir, Shevchenko kiralık mı yoksa sürekli mi Milan oyuncusu olacak bunlar henüz belli değil. Açıklama önümüzdeki günlerde yapılacak. Tekrar hoşgeldin Shevchenko. Özlemiştik seni izlemeyi.
22 Ağustos 2008 Cuma
Döndü
Al Gülüm Ver Gülüm
İngiltere'de sezon başladı ama transfer sezonu kapanmadan herkes son transferleri yapma peşinde. İngiltere'de gündemin ne önemli isimleri Robinho, Kompany, Santa Cruz, Arshavin, Sunderland ve yazın başından beri Berbatov.
Chelsea Real Madrid'in yıldızı Robinho'ya kafayı takmış durumda. Ronaldo'yu alıp Robinho'yu o şekilde elden çıkarmayı düşünüyordu Real ama Chelsea'nin ısrarlarına dayanamamış olmalılar ki 32 milyon pound'a bu iş olur demişler. Robinho da hemen arkasından ayrılmak istiyorum, Chelsea de oynamak istiyorum demiş. Abramovich'e şu kadar verirsen olur, bu kadar para isteriz kardeşim şeklinde davranışlar sökmeyeceği için Chelsea parayı basıp bu işi bitirir kısa zamanda.
Blackburn Rovers'ta geçen yıl küllerinden doğan ve bir ara adı Man Utd ile sıkça anılan Santa Cruz klübü ile 4 yıllık uzatmış anlaşmasını. Lige iyi bir başlangıç yapan Paul Ince'in ekibi için iyi bir haber. En azından rahatlamışlardır.
Man City Hamburg'un genç yıldızı Vincent Company ile anlaşmış. Kompany CM efsanesi bir oyuncu olmasının yanı sıra gerçek hayatta da gayet iyi bir oyuncu ve iyi bir transfer olmuş City için.
Sunderland de Roy Keane yönetiminde parayı bulup da harcamaya korkmayanlardan. Transfer sezonun en flaş takımı olan Sunderland son olarak da David Healy ve Djibril Cisse'yi renklerine kattı. Roy Keane sevgisinden dolayı Sunderland'e bir sempatim var. Umarım Roy Keane'in transferleri içinde patlamaz da faydasını görür.
Berbatov konusunda geçen hafta her an imza atabilir dendi, Berbs çıkıp Man Utd'da oynamak benim hayalim bırakın da hayallerim gerçek olsun falan dedi ama bugün Sir çıkıp artık eskisi kadar iyimser değilim demiş. Azalan transfer sezonu süresi Sir'in umutlarını da azaltmış. Man Utd tarihinin en sakin transfer dönemi heralde bu yaz. Sakatlar düzelse yeter gerçi.
İlginç bir transfer haberi de Arsenal ve Man Utd arasında. Silvestre artık neredeyse hiç forma şansı bulamıyordu United'da, Wenger'in de kendisini istemesiyle birlikte Emirates yolcusu olmuş. Hayırlı olsun diyecem ama Arsenal taraftarları pek sevinmemişler bu transfere.
Son olarak da Zenit hafta sonu yapacağı maç kadrosu için Arshavin'i kadroya almamış. Teknik direktör Dick Advocaat kafası başka şeylerle dolu olan bir adamı oynatmam demiş Arshavin için. Arshavin de salıverin artık beni gideyim diyormuş. Şu Arshavin bi gitse artık Tottenham'a da biz de Berbatov'a kavuşsak.
19 Ağustos 2008 Salı
Tribün Ateşi
Fox Tv'de dün akşam itibariyle yayınlanmaya başlanan futbol programı; Tribün Ateşi. Bugüne kadar ne Telegol'ler, Santra'lar, Verkaç'lar vs. ler bir sürü futbol programı gördük ama böylesini daha görmedim ben. Tek başına Adnan Aybaba bile bir program için başlı başına yetecek bir adamken Hayri Hiçler ile karşılıklı kapışmaları programı çok acayip bir hale getiriyor. Birbirlerine vurabilecek düzeye gelen atışmalar, küfürleşme seviyesine gelen bağırışlar falan çok acayip hakkaten. Futbol adına nerdeyse hiçbirşey konuşulmuyor. Sürekli sen beni dinle ben de seni dinleyeyim tadında boş muhabbetler ama sıkıcı Pazartesi gecelerine bire bir eğlence programı tadında. Kesilikle bu yılın en flaş futbol programı olacak daha iyisi çıkmadıkça. Kaçırmayın derim.
6 Ağustos 2008 Çarşamba
Ömer & Yusuf
5 Ağustos 2008 Salı
Ruud da Gider
Hollanda Mill Takımı'nda Van der Sar'dan sonra Ruud Van Nistelrooy da milli takımı bıraktığını açıkladı. 32 yaşındaki Ruud açıklamasında Real Madrid ve milli takımı aynı anda götürmenin zor olacağını, bu yüzden karar vermek zorunda kaldığını ve de milli formayı bıraktığını söylemiş. İki kulvarda da yarışmak için çok ağır bir fiziksel efor sarfetmek zorunda kalıyorum ve birini seçmem gerekti, yapacak başka birşey yoktu demiş. Bu kararı çok çabuk vermedim, uzun zamandır aklımdaydı. Son turnuvada takım olarak iyi bir turnuva geçirdik ve geriye baktığımda iyi izler bıraktığımı düşünüyorum demiş.
Ruud'un bu kararı bu kadar kolay verebilmesinin diğer sebebi de geliden gelen elemanların olması. Huntelaar, Babel, Van Persie gibi adamlar olduğu sürece Ruud'u çok da aramaz insan tabi ki. Bu karara en çok sevinen de Huntelaar olmuştur sanırım.
Ruud milli takımla çıktığı 64 maçta 33 gole imza atmış. 2006 Düna Kupası'ndan sonra Van Basten ile tartışıp milli takımı bırakmıştı ama daha sonra tekrar buzları eritip geri döndü milli takıma. Son turnuvada da 2 gol atarak kariyerini noktalamış oldu. Birçok efsane Hollandalı gibi o da uluslararası bir kupa kaldıramadan milli takıma veda etti.
4 Ağustos 2008 Pazartesi
Yıldızlar Bitmez
Başkan son olarak %99 anlaştık, Davids imzaya geliyor deyince. 2 bin kişi Davids'i karşılamak için İstanbul'a gitmiş. Sabah gelen her uçakta aha şimdi inecek bizim Davids diye beklerken eli boş dönmüş Kocaeli taraftarları. Başkan da ardından açıklamayı yapmış Davids sakat çıktı, o yüzden almadık. Başka bir yıldız getireceğiz demiş. Getir tabi başkanım getir, yıldızdan bol ne var zaten. Ama bu sefer iyice bi bak elle şöyle ne var ne yok, sakatlık falan çıkmasın sonra yine.
2 Ağustos 2008 Cumartesi
26 Mayıs 1999
Hazır gaza gelmişken Ole'den devam edeyim dedim. Ole'yi Old Trafford efsaneleri klasmanına yükselten maçtır 99 CL finali. Son 2 dakikada gelen iki şok golden biri ve kupa. Ole daha önce de dediğim gibi şimdiki Semih'in birkaç gömlek üst versiyonuydu. Oyuna son 15 dakika girer kritik bir gol yeterdi. Zaten Ole efsanesi de bu sayede oluştu.
2OLEGEND
Bugün de şansımıza sürekli Solskjaer'den gidiyoruz. Efsane bugün itibariyle futbolu bıraktı. Espanyol ile yapılan jübile maçıyla futbola noktayı koydu. Kariyerine Manchester United yedek takım antrenörlüğü ile devam edecek. İlerleyen yıllarda takımın başına geçerse şaşırmam, mutlu da olurum.
Old Trafford tribünlerinin her zaman en çok sevdiği isimlerden biri olmuştur Ole. Bugün de tribünler kendisine yakışır bir törenle veda etmişler.
Güle güle 2OLEGEND
Adebayor da Gitti
Başlığı Adebayor da gitti diye attım ama bi yere gittiği yok Adebayor'un. Barcelona açısından düşündüm olayı onun için Adebayor gitti dedim. Barcelona ve Milan sene başından beri kovalıyordu Adebayor'u. Adebayor da hoşnuttu aslında bu kovalamacadan, bi ara Milan'a gitti gidecek derken olmadı o iş. Sonra da Milan Ronaldinho'yu alınca Adebayor olayı yalan oldu. Barcelona da Adebayor'la çok ilgilendi, sonra şanslarını Arshavin'le denediler o da olmadı. Şimdilerde de Guardiola Eto'ya razı olacak gibi bir izlenim var piyasada. Barcelona için kimler kaldı diye düşündüğümüzde piyasada Berbatov, Drogba, Arshavin ve olursa Palyuchenko var. Önce Eto'yu elden çıkarmak istiyeceklerdir tabi. Ardından da Drogba gelir Katalanlara. Olmazsa Eto ile devam ederler.
Adebayor da Arsenal ile 2012 yılına kadar uzatmış kontratını. Çok debelendi aslında bi yerlere kaçmak için kurtaramadı yakayı bi türlü Londra'dan.
Büyük Sözü Dinlemek Lazım
Ronaldo'ya G.Neville, P.Scholes ve Giggs'den sonraki jenerasyonun efsanesi olma fırsatını değerlendirmesini gerektiğini belirtmiş. Kendisi efsanedir aslında da mütevazılıktan pas geçmiş. Bizim Semih'in şimdilerde yaptığı joker golcülüğün en büyük ismidir. Ole'ye göre Tevez, Rooney, Ronaldo ve Nani gibi gençler geleceğin efsane oyuncuları. Bir arada kalmaları ve çalışmaya devam edip United efsaneleri olma şanslarını değerlendirmeleri gerek, demiş. Bence de çok iyi demiş de Ronaldo kalırsa taraftar ile nasıl bir diyalogu olacak merak ediyorum. Şahsen ben giderse üzülmem ettiği onca laftan, yaptığı şımarıklıklardan sonra. Önce Sir Ronaldo'yu korumak için bir hamle yapmıştı şimdi de adamlarını bir bir devreye sokuyor. Ole de Ronaldo ile taraftarın arasını yumuşatacak açıklamada bulunmuş. Ronaldo kalıcak onun için ortam yumuşatılıyor.
1 Ağustos 2008 Cuma
Lilian Thuram
Lilian Thuram bugün yaptığı açıklamayla futbola son noktayı koymuş. Transfer sezonunda PSG ile anlaşan ve Makelele ile birlikte belki de son bir kupa için yola çıkmaya hazırlanırken sağlık kontrolünde ortaya çıkan kalp sorunu nedeniyle bu kararı vermiş.
Monaco, Parma, Juventus, Barcelona'da önemli başarılar kazanan Dünya Kupası ve Avrupa Kupası şampiyonluğu bulunan efsanevi Fransa kadrosunun önemli elemanlarındandı. Playstation'da bile pes oynarken rakip Thuram'ın karşısına gelince aha şimdi kaptım topu dedirtirdi. Büyük oyuncuydu. Geçmiş olsun diyerek bitireyim.