Aylar sonra ilk defa Bursaspor maçına gitme fırsatı elime geçti dün akşam ama ben gitmedim hıyar gibi nedense. Bundan önce bir türlü denk gelemiyorduk ya Ankara'ya dönüş gününe denk geliyordu yada Bursa'ya geldiğimde maç deplasmanda oluyordu. Maça bu kadar uzun süre gitmeyince insanın o hevesi de gidiyormuş bunu anladım. Normalde kar, yağmur demeden her maça giderdim ama buna pek de gidesim gelmedi, Allah belamı versin benim. Hava soğuk, takım kötü ve maç da pazartesi diye gitmek istemedim. Çoğu taraftarın da forumlarda tepki amaçlı maça gitmeyeceği belirtiliyordu ama dayanamışlar demek ki stad full çekmiş yine nerdeyse. Maça gitmediğim için içimde hep bir pişmanlık vardı ama maçın sonucunu öğrendiğimde ve şimdi yazılanları okuyup fotoğrafları görünce daha bi fena oldum.
Çok kritik bir maçtı, mutlak kazanmamız gerekiyordu. Gençlerbirliği de formdaydı ve yenilmemek için gelmişti en azından. İki yıldır Ankara takımları ile oynadığımız kısır maçlar ve iki yıldır her gittiğim maçın 0-0 bitmesi de maça gitmeme engel olan sebeplerden biriydi. Uğursuzluk getirmeyeyim dedim böyle bir maçta. Aslında sonuca bakınca haklıymışım gibi geliyor. Ama o son dakikada gelen golle yıkılan stadda olmak mükemmelden biraz daha iyi olabilirdi. Üstelik son yarım saati 10 kişi oynayıp mükemmel şekilde maçı kazanmışken üstelik.
Pişmanlıklarımı anlatmaya kelimeler yetmiyor malesef. Zaten postu bitirince de gidip hayaklimi.com da kendime bi ton giydirecem. Ama bugün orada olan tüm taraftarlarımıza, ve maçı kazanan futbolcularımıza can-ı gönülden teşekkür ediyorum. Bursaspor'a da bir maç borcum olsun. Çok önemli bir maçı atlattık. Sinan'la beraber sakatlar da dönmeye başladı bugün. Toparlayacağız inşallah.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder